Islam Hukukunda Ahkamin Degismesi
<b>İslam hukukunda ahkamın değişmesi</b>
Author: Mehmet Erdoğan
Publisher: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı
Publication date: 2009
ISBN: 9789755480435
Number of pages: 263
Format / Quality: PDF
Size: 13.57 Mb
Language: Turkish
Цитата:<div align="center">
oplumlar için kaçınılmaz olan "değişme" nin acaba dine yansıyan boyutu nedir? Uzun bir süre önce başlayan ve günümüzde de hala önemini korumaya devam eden bu konu etrafındaki tartışmalar çoğu zaman, dinin tanınamayacak hale getirilmesi noktasına varacak kadar: "ifrat" ve dinin yaşanmasını imkânsız kılacak kadar: "tefrit" noktalarına çekilebilmiştir.
Mehmet Erdoğan bu konuda mutedil bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini savunanlar arasında. Yazarın doktora tezi olan kitapta, İslam hukukunun hükümlerinde "zaman ve mekana" dayalı değişmelerin kaçınılmazlığı -geçmişten ve günümüzden örneklerle- dile getirilirken, bu konudaki ifrat ve tefrit yaklaşımlara değinilmiş ve değişmenin sınırları çizilerek mutedil bir tutum sergilenmeye çalışılmıştır.
Yazar kitabın giriş bölümünde Mecelle'nin 39. maddesini oluşturan "Ezmânın tagayyuru ile ahkâmın tagayyuru inkar olunamaz" (zamanın değişmesiyle ahkamın değişmesi inkar olunamaz*) kaidesini ele alarak konuya başlamış ve bu kaidenin anlaşılmasındaki farklı yaklaşımları zikretmiştir. Kaidede yer alan "ahkâm" kelimesi bütün hükümleri kapsamakta mıdır, "değişim" den kastedilen nedir, değişim sadece zamanın değişimine mi bağlıdır gibi sorular tezin de konusunu oluşturmaktadır.
Kitap üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde zaman ve çevre farklılıklarının değişmeyi zarûrî kıldığından bahsedilmiş. Mesela tâbiun döneminde bir hükmün uygulanmasının sahabe döneminden farklılık arzedebilmesi zaman farkıyla, yaklaşık aynı zamanlarda yaşayan mezhep imamlarının bazı konularda vardıkları farklı hükümler de farklı şehirlerde yaşamış olmalarıyla açıklanabilir.
Peki İslam hukuku değişme konusunda nasıl bir yapı arz etmektedir? Yazar, İslam hukukunun "ilahi hukuk oluşu, İslam'ın kemale ermiş olması, ebedi olarak yürürlükte kalmak üzere gönderilmiş olması, bütüncü ve gayeci olması" gibi özelliklerinin değişme ile bağdaşmaz gözüktüğünü söylemektedir. Ancak dikkatlice bakıldığında bunlar değişmeyi engelleyen değil, -bazı sınırlandırmalar getirerek- zorunlu kılan özelliklerdir. Bununla birlikte İslam hukukunun değişmeye müsait olduğunu gösteren özellikleri de vardır: Esnek oluşu ("esneklik" kavramı, "değişmez öz"ün, farklı ortamlara göre farklı şekiller almasını temin eden bir özelliğidir), İslam hukukunun evrenselliği, kolaylık prensibi, zarûret prensibi, ortama ve şartlara riayet prensibi, lafza olduğu kadar maksat ve maslahata da itibar edilmesi gibi.
İkinci bölümde ahkâmın değişmesinden ne kastedildiği ele alınmış. İslam âlimlerinin bu konuda farklı yaklaşımları vardır. Kimi değişmenin sınırını çok dar bir çerçevede tutarken kimi de daha geniş anlamda ele almıştır. Yazar kendi tezinde "ahkâmın değişmesi" tabirinden kastedilen mananın "hakkında nass bulunsun bulunmasın, herhangi bir konu ile ilgili hüküm ya da uygulamada, zaman süreci içerisinde gözlenen değişiklikler, farklılıklar" olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca yazar "ahkâmın değişmesi"nin "nesh"ten farklı olduğuna dikkat çekmektedir. Ahkâmın değişmesinde neshte olduğu gibi hükmün uygulanmasının nihai olarak kaldırılması söz konusu değildir. Aynı ortam tekrar oluşursa asli hükme dönmek gerekir.
Değişme konusunda üç eğilim vardır. Bu konuda ifrata düşenler aklı nassların önüne geçirme eğiliminde olmuş ve değişme sahasını olabildiğince geniş tutmuşlardır. Diğer bir uç noktada bulunanlar ise değişmenin sadece örfe ve âdete dayanan ve cüzî olan hükümlerde olabileceğini, diğer hususlarda seleften nakledilenlerle yetinmek gerektiğini savunmuşlardır. Ahkâmın değişmesi karşısında orta yol izleyenler ise lafza önem vermekle birlikte asıl olarak maksat ve maslahata itibar etmişler, aynı nassın farklı zaman ve mekânlarda birden fazla hüküm ve uygulaması olabileceğini savunmuşlardır.
Kitabın devamında İslam hukukundaki hükümlerin farklı açılardan sınıflandırılması ele alınmış ve bu kategorilere göre değişme sahası belirlenmeye çalışılmıştır. Mesela hükümleri; "makâsıddan olan" ve "vesâilden olan" şeklinde ayırdığımızda değişimin vesâil türünden olan hükümlerde olduğunu görürüz. Namaz kılmak maksat, "vakitler" vesiledir. Yatsı namazının vaktinin oluşmadığı bölgelerde vakit şartının düşmesi vesîlede görülen değişime bir örnektir.
Değişme, vahiy döneminden itibaren fiilen vukûu bulmuştur. Bu durum vahiy döneminde nesh ve tedrice riayet şeklinde görülür. Kitapta daha sonra vahiy sonrası dönemdeki örneklere değinilmiş ve özellikle Hz. Ömer dönemindeki farklı uygulamalara yer verilmiştir.
Üçüncü bölümde ise ahkâmın değişmesinde etkin olan âmiller ele alınmış. Genel ahlakın bozulması (fesâdu'z-zaman) hükümlerin değişmesinde önemli bir âmildir. Mesela içki içmenin cezası kırk sopayken Hz. Osman döneminde içki içenlerin sayısının çoğalması nedeniyle seksen sopaya çıkarılmıştır. Yazarın dış etkenler olarak isimlendirdiği hakimiyetin genişlemesiyle farklı kültürlerle karşılaşma ve basit hayattan medeni hayata geçiş gibi olaylar, siyasi etkenler, iktisâdi âmiller, bilim ve teknolojideki gelişmeler, coğrafi faktörler, örf farklılıkları değişmeyi kaçınılmaz kılmaktadır.
Değişim söylemi bazı çevreler tarafından pek hoş karşılanmayabilir veya bazı çevreler tarafından da içinde yaşanılan dönemin hakim anlayışını meşrulaştırmak için bir kapı olarak görülebilir. Kitap, değişimin inkar edilemeyeceğini, zira ilk dönemlerden beri bu hususta önümüzde birçok örnek bulunduğunu ancak İslam hukukunu her isteyenin dilediği yöne de çekemeyeceğini göstermesi açısında önemli bir eserdir.
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок: