Bizimkiler: Musluman Roma Imparatorlugu

Bizimkiler: Müslüman Roma İmparatorluğu
Author: Evin Esmen Kısakürek. Arda Kısakürek
Publisher: Anadolu Merkezli Dünya Tarihi
Publication date: 2008
Number of pages: 233
Format / Quality: PDF
Size: 9,2 Mb
Language: Turkish
Цитата:
1375 ile 1460 arasındaki 85 yılda, yani 2 nesillik bir zamanda, hala içinde yaşadığımız pek çok çerçevenin tohumları atıldı.
Doğu Roma İmparatorluğunun başkenti İstanbul (Constantinopolis) nihayet Türklerin eline geçmişti. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u alarak, Osmanlı hanedanını Roma tahtına oturttu. Yeni Roma yönetimi Müslüman’dı. İmparatorluk da Müslüman kurallarını hazmetmeye çalıştı.
İstanbul alınmadan 50 yıl önce, yeni Fatih Timurleng, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’i yenerek, Osmanlılara büyük darbe vurmuştu. Osmanlı Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında yapılan taht kavgalarına duçar oldu ise de herkesin menfaati merkezi ve güçlü bir devletten yana olduğundan, Osmanlı fetret devrini parçalanmadan atlattı. Avrupa, herhalde ilerde başına gelecekleri anlamamıştı ki, Osmanlıların bu zayıf anından istifade edemedi.
Türkler için önemli bir gelişme de Desti Kıpçak’ta yaşanıyordu. Altınordu devleti parçalanıyor ve bundan Moskova Dukalığı (Rusya) faydalanıyordu. Asırlardır Türklerin egemen olduğu toprakların sonu görünmüştü. Sonu başlayan bir diğer yer de Türklerin anayurdu Sibirya’ydı. Buraya Ruslar ilgi duymaya başlamışlardı. Artık her konuda Türk Rus kapışması, savaşları, kaynaşması ve birlikteliği başlıyordu.
Bir diğer önemli gelişme de Portekiz’de yaşanıyordu. Tapınakçıların yönetiminde, Portekiz okyanuslara açılmaya başlıyordu. Bu hem İpek yoluna alternatif bir yolun bulunmasını ve hem de Avrupa sömürgeciliğinin başlamasına işaret ediyordu.
Avrupa’da Yüz Yıl Savaşları bitmişti ama İngiltere’de ve Fransa’da iç savaşlar başlamıştı. Yüz Yıl Savaşları Fransa’da Jean D’Arc adlı genç bir kızı sahneye çıkarmıştı. Bu kız görevini yaptı ve yakılarak öldürüldü. Egemenlik kimseye medyun kalmazdı. İngiltere’de Lancester ve York aileleri hanedan savaşlarını yani güller savaşını yapıyorlardı. Bu savaşlardan Tudorlar taht sahibi olarak çıkacaklardı. İspanya ise birleşmenin adımlarını atıyordu.
Sonunda Katolikler iki papadan bir papaya inebilmişlerdi. Ama bu yeni papaların ahlaksızlığı anlatılabilir gibi değildi. Ayrıca Papalık tüm Hıristiyan dünyaya hakim olabilmek için sahte belge düzenleyip, yalan söylemişti. Lorenzo Valla adlı bir araştırmacı, bu yalanı ortaya çıkarıp, açıkladı. Papalık prestiji ve dolayısı ile Katoliklik büyük bir darbe yemişti.
Bu sırada Platonculuk da Batı Avrupa’ya geçmişti. İtalya’da, önce Floransa’da, Cosimo de Medici ilk Akademiyi açtırdı. Akademiler tüm İtalya’ya pıtrak gibi dağıldılar.
Matbaacılık Avrupa’da başlamıştı. Basılan ve okunan kitap sayısı büyük bir hızla arttı. Batı Avrupa’da, Burjuvalar, her konuda, önlenemez bir yükselişe geçmişlerdi.
Japonya, kendi içinde, 100 yıl sürecek egemenlik iç savaşlarına sahne oluyordu.
Orta Amerika’da Aztek İmparatorluğu hızla gelişip, büyüyordu.
Çin’de Avrupa gibi kitap sayısı ve dolayısı ile okuyan insan sayısı hızla artıyordu. Fakir ailelere ait kişiler de okuyup, öğrenip, imtihana girip, devlet memuru olabilmeye başladılar. Ancak bunu başarabilmek için büyük borçların altına giriyorlardı. Devlet memuru olunca halkı soyarak durumlarını düzeltmeye çalıştılar.
Her yerde ezilen halk bir türlü baş kaldırabildiğinde isyan ediyordu. Osmanlılarda ise gündeme Şeyh Bedreddin oturmuştu.
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок:
