Celjuklular Doneminde Maturidilik
Selçuklular Döneminde Matüridilik
Author: Doç.Dr.Ahmet Ak
Publisher: TN Iletisim
Publication date: 2009
ISBN: 978-605-5932-28-2
Number of pages: 234
Format / Quality: PDF
Size: 12,48 Мb
Language: Turkish
Цитата:
Sütçü İmam Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İslâm Mezhepleri Tarihi Öğretim Üyesi Yard.Doç.Dr. Ahmet Ak’ın SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE MATÜRİDİLİK başlıklı bir kitabı yayınlandı. Mavi karton kapaklı ve 231 sayfalı olan bu eser, İçindekiler, Kısaltmalar, Önsöz, Giriş, İki Bölüm, Sonuç, Ekler, Kaynakça ve Dizin’den oluşmaktadır.
“Giriş” bölümünde (sa:11-28), Konunun Önemi ve Sınırlandırılması, Araştırmanın Metodu, Araştırmanın Kaynakları alt başlıkları yer almaktadır. Araştırmacı araştırmanın makalât türü eserlerin yanında, genel İslam tarihi, Selçuk nameler, biyografik eserler, Hanefi-Matüridi bilginlerinin eserleri ve çağdaş araştırmalara dayandırıldığını anlatır ve bazı bilginlerin isimlerini verir.
“Birinci Bölüm” (sa:29-18) Selçuklular döneminin toplumsal, siyasi ve dini durumuna ayrılmış.Selçuklular döneminin siyasi durumuna Sultan Tuğrul Bey döneminden (1040-1063) itibaren Sultan Melikşah, Berkyaruk, Mehmet Tapar, Sencer dönemleri olayları özet olarak ele alınır ve bu dönemin belli başlı mezhepleri (Şia,Mutezile, Eş’arilik, Kerramiye, Sofilik..gibi) anlatılır.
İkinci Bölüm, (sa:69-186) “Selçuklular Döneminde Matüridiliğin Yayılışı” genel başlığını taşımaktadır. Önce ,914-1040 yılları arası,yani Selçuklu öncesi Matüridilik hakkında bilgi verilirken Matüridiliğin oluşumu üzerinde durulur , dini ve fikri olaylar üzerinde durulur, dini ve fikri olaylar hakkında bilgiler verilir.”Selçuklular Döneminde Mataridilik” başlığı altında 1040-1200 tarihleri arasındaki Matüridilik hareketlerine yer verilir. Eserin ana konusunu oluşturan bu bölümde önce Matüridilik algısı üzerinde durulur,Matüridiliğir Selçuklular döneminde Hanefiyye, Ehl-i Sünnet v’el- Cemaat, İmam Matüridi ve ona tabi olanlar diye anıldığı tespit edilmiş ve bu üç söylemle ilgili ifadelerin kullanıldığı eserler ve yazarlardan nakiller yapılır.Selçukluların başlangıç döneminde Hanefilik terimi Hanefilerin hem ameldeki hem de itikattaki mezheplerinin yerine kullanılmış iken XII. Yüzyıldan itibaren Matüridinin ismi anılmaya başlamış,Hanefi bilginler Ebu Hanife’nin mezhebi yerine itikatta Matüridi’nin mezhebi ifadesini kullanmaya başlamışlardır.Araştırmacının tespitlerine göre , Selçuklular döneminde Matüridi ve Matüridiye isimlerini ilk defa İbn Fazlullah el-Ömeri
(Öl:1348) Mesalik ül-Ebrar isimli kitabında kullanmış, daha sonra Eş’ariye bilginlerinden Taftazanî (Öl:1390) Şerh ül-Makasıt adlı kitabında anmıştır. Daha sonraki yıllarda Selçuklu yönetiminin desteğini almış ve Hanefi bilginlerinin hemen hepsi Matüridiyi imam kabul etmişlerdir.Bu konunun özetini yazar şöyle yapar:
“Selçuklu emirlerinin ve Türk komutanlarının da görevli olduğu bölgelerde, Selçuklu Sultanları gibi, Hanefi-Matüridiliğin yayılmasını desteklediklerini söyleyebiliriz. Nitekim Ebu’l-Muîn en-Nesefî’nin Kitab üt-Temhid li-Kavaid it-Tevhit adlı eseri, cahil ve kötü niyetli insanların, halkın inancını bozmalarını engellemek için Semerkant’ta Selçuklular tarafından görevlendirilen Türk emirinin isteği üzerine yazılmıştır. Ebu’l-Muin en-Nesefi söz konusu eserinin başında: “Ehl-i Sünnet v’el/Cemaatin daha önceki büyüklerinin inanç esaslarını, Tevhit ilminde üzerinde olduklarıyolu açıklamamı benden istedi” demektedir.Böylece Selçuklu sultanlarının atadıkları emirin isteği ve desteği ile Hanefi-Matüridi bir eserin yazılması Matüridiliğin Selçuklu yönetimi tarafından desteklendiğini göstermktedir.(Sa:116-117)”
Selçuklu Sultanlarından Tuğrul Bey, Mutezili ve Şiî fikirlerinin yayılmasını engelleyerek Hanefi-Matüridi anlayışını desteklemiş, kadılık, imamlık gibi dini görevlerin yanı sıra elçilik gibi siyasi görevlere de Hanefi alimleri atamış ve Hanefi’ lere değer verdiğini belirtmiştir.Sultan Alparslan Bağdat’a hiç gitmemesine rağmen Ebu Hanife’nin mezarına türbe ve yanına medrese yapılmasını emretmiştir.Yazar , Sultan Melik şah’ın Bağdat’ta bir bayram namazını Hanefi mezhebine göre kıldırdığını tespit ederek onun Hanefi-Matüridi olduğuna işaret ettikten sonra; Mehmet Tapar, Sultan Sencer ve diğerlerinin Hanefi-Matüridi görüşlerine sempati ve bağlılıklarını anlattıktan (Sa:119-125) sonra aynı dönemlerdeki “Hanefi-Matüridi/ Şafiî-Eş’ari Rekabeti” konusunu (sa:125-130) ele alır.
“Matüridiliğin Maveraünnehir ve Horasanda Yayılışı” başlığı altında (Sa:130-175) bu bölgelerde hizmeti olan bilginlerden Ebu’l-Yüsr Muhammet el-Pezdevi,Ebu’l-Muin en-Nesefi, Necmettin Ömer en-Nesefi, Abdülaziz el-Buhari,Alaüddin es-Semerkandi el -Üsmendi,M.B.Zeyd el-Lâmîşî, Nurettin es-Sabuni , Ziyaüddin el-Bendenicî, Ali bin Osman el-Uşî, Ebu’lHasan el-Merginani, Yusuf el-Hemedani,Ahmet Yesevi ile ilgili olarak ayrı ayrı bilgiler verilir.
“Selçuklular Dönemine Ait Hanefi-Matüridi Eserler” başlığı altında (Sa:175-186) Kelam’a ait ve Fıkh’a dair yazılmış önemli eserler tanıtılır.
Yazar, “Sonuç” bölümünde (Sa:187-192) Selçuklular döneminde, Matüridilik ismi yerine Hanefiliğin hem amelde ve hem de itikatta mezhep olarak kullanıldığını te’kiden ifade eder. Bu arada şu tespitlerini dile getirir:
“Selçuklu Sultanları, emirleri ve valileri Hanefi-Matüridileri desteklemelerine rağmen 30 yıl süreyle Selçuklu yönetiminde büyük söz sahibi olan Nizamülmülk ve diğer bazı yöneticiler Şafii-Eş’ari’leri desteklemişlerdir. Bunun sonucunda Hanefi-Matüridi’ler ile Şafii-Eş’ari’ler arasında büyük bir rekabet yaşanmıştır. Bu rekabet sırasında itikatta, İMAM hasan el-Eş’ari’yi öne çıkarmaları Hanefilerin, İmama Ebu Mansur el-Matüridi’nin ismi ve görüşleri etrafında kenetlenmelerine yardım etmiştir. (Sa:189-190)”
Yazar, Matüridi’liğin önemini ise şöyle anlatır:
“Selçuklu Nizamiye Medreselerinde öğretilen Eş’arilikte tevil caiz görülmemiş, nasların inceliklerini anlamaya önem verilmemiştir. Oysa ki Hanefi-Matüridi’likte nasların tevili caiz, hatta gerekli görülmüştür. Nitekim İmam Matüridi tefsirinde, müteşabih ayetlerin,insanların araştırıp düşünmeleri için gönderilmiş olabileceğine vurgu yapmaktadır. Bu yüzden Matüridiler, sadece ayet ve hadislerin lafızlarına önem vermekle kalmamışlar, ayni zamanda onların ne demek istediğini anlamaya çalışmışlardır.Böylece din ve dünya işlerinda her şeyin mümkün olün en iyisin yapmayı düşünmüşler ve düşündüklerini kısmen gerçekleştirmişlerdir.Bu bakımdan, Selçuklular dönemine tamamen Hanefi-Matüridilik hakim olsaydı, Batınilik gibi zararlı akımlara karşı daha etkin önlemler alınabilir ve Selçuklu İslam medeniyetinin daha fazla gelişmesine yol açardı diyebiliriz.[Sa:191-192)”
Ek’lerin birincisinde “Selçuklular Dönemi Hanefi-Matüridi Alimlerin Listesi”ne yer verilmiş ikincisinde ise aynı dönemde yazılan Hanefi/Matüridi ile ilgili eserlerin isimleri sıralanmıştır.Eserler listesinin sadece çıplak isimlerinin yazılmasıyla kalınmayıp künyelerinin (yazar ismi,basım yeri ve tarihi,yazma eserlerin istinsah tarihleri,kütüphane yer ve numaralarının) verilmesi daha faydalı olabilirdi.
Yard.Doç.Dr.Ahmet Ak’ın kaynakça ve Dizin ile (Sa:195-231) son bulan bu eseri bilimsel metotlara uygun ve büyük bir emek mahsulü bir çalışma ürünüdür.Akılcı bir ekolun temsilcisi olan Matüridiyi tanıtma gayreti ile tarihi ve dini kültürümüze kazandırdığı bu eserden dolayı araştırmacıyı tebrik eder ve eseri konuya ilgi duyanlara tavsiye ederim.
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок: