Fedailerin Kalesi Alamut - Tarihi roman

29.04.13 | yabgu

http//photoload.ru/data/bd/ee/2a/bdee2ae1619a7f65e8f3321caaee6ec3.jpg


<b>Fedailerin Kalesi Alamut - Tarihi roman</b>
Author: Wladimir Bartol
Translator:Atilla Dirim
Publisher: Yurt Kitap Yay&#305;n
Publication date: 1998
ISBN: 9789757076094
Number of pages: 512
Format / Quality: PDF
Size: 3,4 Mb
Language:Turkish

Цитата:

YAZAR &#220;ST&#220;NE...


Vladimir Bartol,Sloven &#351;ehrinde,1903 y&#305;l&#305;nda d&#252;nyaya gelmi&#351;tir.Frans&#305;z k&#252;lt&#252;r&#252; alm&#305;&#351;t&#305;r.Felsefe,psikoloji,biy oloji,dinler tarihi e&#287;itimlerini alm&#305;&#351;t&#305;r.Alamut,yazar&#305;n ilk eseridir,1938'de kaleme alm&#305;&#351;t&#305;r.&#304;kinci D&#252;nya Sava&#351;&#305;'n&#305;n kar&#305;&#351;&#305;k ortam&#305;nda bekledi&#287;i ilgiyi bulamam&#305;&#351;,el alt&#305;ndan sat&#305;lacak kadar tehlikeli bir kitap olarak kabul edilmi&#351;tirBartol,sava&#351; y&#305;llar&#305;nda vatan&#305;n&#305; i&#351;gal eden Alman ve &#304;talyan fa&#351;itlerine kar&#351;&#305; m&#252;cadele etmi&#351;,sava&#351;tan sonra kurulan Yugoslavya'da yazarlar birli&#287;i ba&#351;kan&#305; se&#231;ilmi&#351;tir.Herkes taraf&#305;nda yazar&#305;n ba&#351; eseri olarak kabul edilen kitap sadece 1980 ve 1984'de iki bask&#305; yapabildi.
Раскрыть
Kitab&#305;n &#231;evirisi Atilla Dirim taraf&#305;nda yap&#305;lm&#305;&#351;t&#305;r.

FEDA&#304;LER&#304;N KALES&#304; ALAMUT


Hasan Sabbah Tus &#351;ehrinde do&#287;mu&#351;tu...O zamanda herkesi i&#231;ine &#231;eken bilinmezlik Hasan'&#305; da bu girdaba s&#252;r&#252;klemi&#351;ti...&#304;slam dini,yarat&#305;c&#305; bir g&#252;c&#252;n varl&#305;&#287;&#305; kabul ettirilmeye &#231;al&#305;&#351;&#305;lan &#246;&#287;retilerin sorgusunu yapmak Hasan'&#305;n ilgisini fazlas&#305;yla &#231;ekiyordu.Hatta denilebilir ki kendi akl&#305;ndan ge&#231;en t&#252;m sorular&#305;n cevab&#305;n&#305; bulmaya adam&#305;&#351;t&#305; ve bunun i&#231;in yapabilecek g&#252;ce sahip oldu&#287;unu d&#252;&#351;&#252;n&#252;yordu.&#304;slam'&#305;n sava&#351;&#231;&#305;lar&#305;ndan peygamberin damad&#305; Ali'yi be&#287;eniyordu ve Allah'&#305;n Mehdinin Alinin soyunda gelen biri olaca&#287;&#305; m&#252;jdesinin pe&#351;i s&#305;ra s&#252;r&#252;klenmi&#351;ti Hasan.Mehdiyi nas&#305;l tan&#305;yaca&#287;&#305;na i&#351;aretler arad&#305; ve kimse sorular&#305;na cevap veremiyordu,bu da O'nun zengin hayal g&#252;c&#252;n&#252; harekete ge&#231;iriyordu.Tus &#351;ehrine zaman zaman bilgili dailer gelip halka bilgiler veriyorlard&#305; ve Hasan da t&#252;m bu daileri soru ya&#287;muruna tutuyordu ve her&#351;eyi sorguluyordu.&#304;smaili tarikat&#305;n&#305;n temsilcisi bir daile konu&#351;mu&#351; bu g&#246;r&#252;&#351;me O'nu bu merak&#305;nda so&#287;utmu&#351; bir daha din kavgalar&#305;na bula&#351;mama karar&#305; ald&#305;rm&#305;&#351;t&#305;.Sonralar&#305; yine &#304;smaili dailerinden Ebu Nedin Zarac bir daile g&#246;r&#252;&#351;m&#252;&#351; ve &#304;smaililerin hedeflerini,&#246;&#287;retilerini dinlemi&#351;ti.Onlar&#305;n ama&#231;lar&#305;n&#305;,savunduklar&#305;,inand&#305; klar&#305;, vaatettikleri t&#252;m bunlar&#305; dinlemi&#351; ve sonucunda bunlar&#305;n sa&#231;mal&#305;&#287;&#305;n&#305; s&#246;ylemeye c&#252;retini g&#246;stermi&#351;ti.Zarac beklenemeyen bir &#351;ekilde onu onaylay&#305;p s&#305;nav&#305; ge&#231;ti&#287;ini m&#252;jdelemi&#351;ti.T&#252;m bu hikayelerin ger&#231;ek d&#305;&#351;&#305; oldu&#287;unu,hepsinin ak&#305;l oyunlar&#305;ndan ibaret oldu&#287;unu,asl&#305;nda s&#246;ylendi&#287;i gibi peygambere dahas&#305; Allah ba&#287;l&#305; olmad&#305;klar&#305;n&#305; ve felsefelerinin "Hi&#231;bir&#351;eye inanm&#305;yoruz o halde her&#351;eyi yapabiliriz." oldu&#287;unu a&#231;&#305;klad&#305;. Asl&#305;nda onlara g&#246;re peygamber ak&#305;l hastas&#305; Ali de bunlara inand&#305;&#287;&#305; i&#231;in delinin tekiydi.&#350;u ana kadar &#246;&#287;rendi&#287;i her&#351;ey &#304;slam,peygamber,mehdi ile ilgili t&#252;m bu &#246;&#287;retilerin ve s&#305;rlar&#305;n hepsi basit insanlardan olu&#351;ulan kitleleri uyutulmak i&#231;in uydurulmu&#351; bir masald&#305;.Bu &#246;&#287;retilerin hepsinin amac&#305; halk&#305; sultana kar&#351;&#305; k&#305;&#351;k&#305;rtmak oldu&#287;unu a&#231;&#305;klad&#305;.E&#287;itim i&#231;in Nisapur'a gitti ve orada &#214;mer Hayyam ve sonra ba&#351; vezir olacak Nizam'&#252;l M&#252;lk Hasan &#304;bn'i Ali ile tan&#305;&#351;t&#305; ve &#252;&#231;&#252; de ayn&#305; fikirlere sahiptiler.Sorular&#305;n&#305;n yan&#305;tlar&#305;n&#305; beraberce aramaya ba&#351;lad&#305;lar.Gittikleri medresede Kur'an,astronomi,matematik,tar ih gibi dersleri g&#246;r&#252;yorlard&#305;.&#220;&#231;&#252;,fikirleri,ide alistlikleri ile birbirlerine kenetlenmi&#351;lerdi ve birbirlerine m&#252;mk&#252;n oldu&#287;unca &#231;abuk &#252;st seviyelere ula&#351;maya ve bunu ba&#351;aran ilki di&#287;erlerine yard&#305;mc&#305; olmaya s&#246;z verdiler.Medrese e&#287;itiminden sonra &#214;mer d&#246;rtl&#252;klerine ve astronomi,matematik ara&#351;t&#305;rmalar&#305;na Nisapur'a gitti,Hasan ise &#246;&#287;retisini yaymaya ba&#351;lad&#305;.S&#252;reki dola&#351;t&#305; ve insanlarla konu&#351;up onlarafikirlerini yaymaya &#231;abalad&#305;.Herkes onu &#304;smaili hareketinin m&#252;caiti diye kabul ediyordu.Liderine planlar&#305;ndan bahsetti&#287;inde ise onu bunlardan s&#246;z etmeme konusunda a&#287;&#305;r bir &#351;ekilde uyar&#305;p reddettiler.Hasan bu ac&#305;larla fazlas&#305;yla y&#305;pranm&#305;&#351;t&#305;.Hasan &#304;bn'i Ali,Alparslan'&#305;n veziri olmu&#351;,&#214;mer Hayyam'a astronomi &#231;al&#305;&#351;malar&#305;n&#305; y&#252;r&#252;tebilece&#287;i bir mevkiye getirerek verdi&#287;i s&#246;z&#252; yerine getirmi&#351; oldu.&#199;al&#305;&#351;malar&#305;ndan sonu&#231; alamay&#305;nca Hasan Sabbah,&#214;mer Hayyam'la g&#246;r&#252;&#351;meye karar verir.Uzun geceler devam eden sohbetler ve fikir al&#305;&#351;veri&#351;lerinden sonra Hasan, insanl&#305;&#287;&#305; hayrete d&#252;&#351;&#252;ren plan&#305;n&#305;n ana hatlar&#305;n&#305; belirlemi&#351;ti.Vezir Nizam'&#252;l M&#252;lk'&#252;n,sultana kar&#351;&#305; birliklerden,&#304;ran dolaylar&#305;nda olup bitenlerden haberdar bir yanda&#351;a ihtiyac&#305; vard&#305;,bu g&#246;revi Hasan Sabbah'a vererek verdi&#287;i s&#246;z&#252; yerine getirmi&#351; oldu.Art&#305;k sarayda ikisi beraberlerdi ve ama&#231;lar&#305; i&#231;in daha da g&#252;&#231;l&#252; olmaya &#231;al&#305;&#351;&#305;yorlard&#305;.Sultan,Sabbah'&#305; n dehas&#305;n&#305; farketmi&#351;ti hatta zaman&#305;nda sultana en yak&#305;n olana verilen Atabey &#252;nvan&#305; bile Sabbah i&#231;in kullan&#305;l&#305;r olunca Nizam'&#252;l M&#252;lk,arkada&#351;&#305;na gizliden &#246;fke ve k&#305;skan&#231;l&#305;k besler olmu&#351;tu.O d&#246;nemde hazine hesaplar&#305;nda bir tak&#305;m a&#231;&#305;klar farkedildi&#287;inde,sultan t&#252;m gelir ve giderlerin raporunu ister.Vezir bunu yapman&#305;n alt&#305; ay alaca&#287;&#305;n&#305; Sabbah ise k&#305;rk g&#252;nde bu i&#351;i bitirebilece&#287;ini s&#246;yler.Aralar&#305; a&#231;&#305;l&#305;r ve Sabbah raporu k&#305;rk g&#252;nde tamamlar.T&#252;m veriler vezirin sonu demektir.Sabbah raporu teslim edece&#287;i gece vezirin plan&#305; ile ka&#287;&#305;tlardan bir k&#305;sm&#305; &#231;al&#305;n&#305;r ve ertesi sabah sultan&#305;n kar&#351;&#305;s&#305;nda olduk&#231;a zor bir durumda kal&#305;r ve saraydan s&#252;r&#252;l&#252;r.&#214;ld&#252;r&#252;lmesi o an olduk&#231;a sak&#305;ncal&#305;d&#305;r.Bundan sonra Sabbah,t&#252;m bunlar&#305;n &#246;c&#252;n&#252; almak i&#231;in planlar yapar.Bu s&#305;rada Alparlslan'dan sonra Melik &#350;ah ba&#351;a ge&#231;er.Yeni sultan&#305;n annesi vezir olarak Nizam'&#252;l M&#252;lk yerine Tac'&#252;l M&#252;lk'&#252; atamak ister.Nizam'&#252;l M&#252;lk bunun &#252;zerine kendi yanda&#351;lar&#305;n&#305; toplar.Misafir olarak kabul edildi&#287;i bir prensin evinde Apama ile tan&#305;&#351;&#305;r.&#199;ok g&#252;zel bir kad&#305;nd&#305;r ve prensin cariyesidir ama Sabbah'la yasak a&#351;k ya&#351;arlar.Y&#305;llar Sabbah'&#305;n yanda&#351; toplamas&#305; ile ge&#231;er ve g&#252;c&#252;ne g&#252;&#231; katar.Bir karargah bulmay&#305; hedefler.Sultan ve vezirden &#246;c alman&#305;n hayali onu Alamut'a kadar g&#246;t&#252;r&#252;r.Alamut kalesi,sultan&#305;n konutanlar&#305;nca korunuyordu.Bu fethedilmez kayal&#305;klar,kuleler,ge&#231;ilmesi imkans&#305;z asi bir &#231;a&#287;layan &#252;zerine in&#351;a edilmi&#351; bu g&#246;rkemli kaleyi ak&#305;l oyunlar&#305;yla ele ge&#231;iren Sabbah art&#305;k planlar&#305;n&#305;n di&#287;er a&#351;amalar&#305;na ge&#231;ti.Kalenin arkas&#305;ndaki bah&#231;elere &#351;a&#287;&#351;a&#287;l&#305; k&#246;&#351;kler in&#351;a ettirdi.D&#252;nyan&#305;n d&#246;rt bir yan&#305;ndan en ilgin&#231; bitki t&#252;rlerini,&#231;i&#231;eklerini toparlayarak Kur'an'da anlat&#305;ld&#305;&#287;&#305; gibi cennetin ayn&#305;n&#305; yery&#252;z&#252;nde meydana getirdi.K&#246;&#351;klere d&#252;nyan&#305;n en g&#252;zel k&#305;zlar&#305;n&#305; toplad&#305;.K&#305;zlar edebiyat,m&#252;zik,dans ve bunun gibi g&#252;zel sanatlar ve din derslerini meryem ve birka&#231; had&#305;mlardan &#351;ehvet erkeklerle olan ili&#351;kinin nas&#305;l olmas&#305; gerekti&#287;ini Apamadan &#246;&#287;reniyorlard&#305;.K&#305;zlar&#305;n e&#287;itimi olduk&#231;a yorucu ve d&#252;zenli bir tempoda s&#252;r&#252;yordu ve ald&#305;klar&#305; besimlerden bak&#305;mlar&#305;na de ba&#351;tan sona g&#246;z hapsindeydiler. K&#305;zlar aras&#305;nda k&#305;skan&#231;l&#305;k,dostluk,t&#252;m insani payla&#351;&#305;mlar&#305;n yan&#305;nda bir tak&#305;m sapk&#305;nl&#305;klar da vard&#305;.G&#252;nleri genelde ne&#351;e i&#231;inde &#231;al&#305;p s&#246;yleyerek,dans ederek,verildi&#287;inde &#351;arap i&#231;erek ge&#231;iyordu.K&#305;zlar&#305;n hepsi Seyduna'ya itaat ediyorlard&#305; ama neden orada olduklar&#305;n&#305; ve o e&#287;itimi neden ald&#305;klar&#305;n&#305; bilmiyorlard&#305;.Hatta meryem bile bunu yirmibe&#351; y&#305;l sonra &#246;&#287;renmi&#351;ti.Di&#287;er taraftan Alamut kalesinde fedailer &#231;ok zorlu ve a&#287;&#305;r &#351;artlarda e&#287;itim al&#305;yorlard&#305;.Alamut'da hayat bah&#231;edekilerden olduk&#231;a farkl&#305;yd&#305;.Zevklerin,zaaflar&#305;n, hayallerin ak&#305;llardan ge&#231;mesi bile yasakt&#305;.&#199;o&#287;unlukla &#246;l&#252;m cezas&#305; uygulan&#305;rd&#305;.&#214;&#287;rencilerin fedai olmak i&#231;in b&#252;y&#252;k dailerin,Hasan Sabbah'&#305;n,yani Seyduma'n&#305;n en yak&#305;nlar&#305;n&#305;n&#305; s&#305;nav&#305;ndan ge&#231;meleri gerekiyordu.&#214;&#287;renciler sava&#351; taktikleri d&#305;&#351;&#305;nda &#304;slam,g&#252;zel sanatlar,tarih,co&#287;rafya gibi dersler al&#305;yorlard&#305;.Asla Kur'an'da yaz&#305;lanlar&#305;n d&#305;&#351;&#305;na &#231;&#305;kam&#305;yor,i&#231;ki i&#231;emiyor,bir kad&#305;nla olman&#305;n hayalini bile kuram&#305;yorlard&#305;.Bunun cezas&#305; Allah'dan sonra gelen ve cennetin anahtar&#305;na sahip olan Seyduna taraf&#305;ndan veriliyordu.Seyduna ile b&#252;y&#252;k dailer Apama ve meryemin d&#305;&#351;&#305;nda Seyduna'yla hi&#231;kimse y&#252;zy&#252;ze g&#246;r&#252;&#351;emiyordu.Bakir olan &#246;&#287;rencilerin zamanla birer sava&#351; makinas&#305; haline geliyordu.Sultan&#305;n &#246;nc&#252; birliklerinin Alamut'a sald&#305;raca&#287;&#305; duyulunca Seyduna &#246;&#287;rencilerini fedaili&#287;e y&#252;kseltir.Fedailer &#246;nc&#252; birliklere kar&#351;&#305; ba&#351;ar&#305; elde ederek kaleye geri d&#246;nd&#252;klerinde bunlar&#305;n aras&#305;ndan g&#246;ze &#231;arpan &#252;&#231; fedai Seyduna'n&#305;n yan&#305;na kabul edilir.Seyduna'n&#305;n plan&#305;n&#305;n son a&#351;amas&#305; i&#231;in ona sonsuz itaat edecek bir orduya ihtiyac&#305; vard&#305;.Bunun i&#231;in bu &#252;&#231; fedaiye cennetin kap&#305;lar&#305;n&#305; a&#231;t&#305;.Onlara kenevirden yap&#305;lm&#305;&#351; k&#252;&#231;&#252;k haplar vererek hayal g&#246;rmelerini,uykuya dalmalar&#305;n&#305; sa&#287;lad&#305;.G&#246;zlerini a&#231;t&#305;klar&#305;n etraflar&#305;nda daha &#246;nce hi&#231; g&#246;rmedikleri g&#246;zal&#305;c&#305; g&#252;zellikleri bir&#231;ok nesne ve k&#305;zlar&#305; g&#246;rd&#252;klerinde bulunduklar&#305; yerin cennet oldu&#287;unu ve k&#305;zlar&#305;n huri olduklar&#305;n&#305; sand&#305;lar.Alamut'a geri d&#246;nd&#252;klerinde Seyduna'n&#305;n vaatlerinin ger&#231;ek oldu&#287;u s&#246;ylentisi yay&#305;ld&#305; ve Seyduma amac&#305;na ula&#351;m&#305;&#351; oldu.Bu arada sultan&#305;n birlikleri Alamut'a do&#287;ru ilerliyorlard&#305;.Yeni &#246;&#287;renciler e&#287;itiliyor,cennetle m&#252;kafatland&#305;rd&#305;&#287;&#305; &#252;&#231; fedaiye yeni g&#246;revler veriyordu.Sonunda beklenen g&#252;n geldi.Sultan birli&#287;in ba&#351;&#305;nda Alamut &#246;nlerine kadar gelir,Hasan istedi&#287;i her&#351;eyi hi&#231; d&#252;&#351;&#252;nmeden ger&#231;ekle&#351;tirecek bir orduya sahiptir bu da onu sultan&#305;n kar&#351;&#305;s&#305;nda g&#252;&#231;l&#252; k&#305;l&#305;yordu.&#199;&#252;nk&#252; Hasan'&#305;n fedaileri &#246;l&#252;m,den korkmuyor hatta &#351;ehit olmalar&#305; demek cennete b&#305;rakt&#305;klar&#305; sevgililerine kavu&#351;malar&#305; anlam&#305;na geliyordu.M&#252;kafatlar&#305;n&#305; hak etmek ad&#305;na son derece al&#305;ngan ve korkusuzca davran&#305;yorlard&#305;.Y&#305;llar sonra sultan ve Hasan kar&#351;&#305; kar&#351;&#305;yayd&#305;lar ve sultan da Hasan'&#305;n kendine bu denli g&#252;venini neden kaynakland&#305;&#287;&#305;na g&#246;zlerinin &#246;n&#252;nde &#351;ahit oldu.Sultan&#305;n &#246;n&#252;nde Hasan fedailerinden birine kulenin tepesine &#231;&#305;k&#305;p a&#351;a&#287;&#305; atmas&#305;n&#305;,m&#252;kafat&#305;n&#305;n cennet oldu&#287;unu s&#246;yler.Fedai bunu yapar ve sultan&#305;n birliklerinin &#246;n&#252;ne cans&#305;z bedeni d&#252;&#351;t&#252;&#287;&#252;nde y&#252;z&#252;nde mutlulukla bir tebess&#252;m vard&#305;r.Yaratt&#305;&#287;&#305; bu &#351;a&#351;k&#305;nl&#305;kla &#231;at&#305;&#351;ma &#351;iddetini artt&#305;rmadan Hasan amac&#305;na ula&#351;m&#305;&#351;,sultan&#305; esir alarak &#246;c&#252;n&#252; alm&#305;&#351;t&#305;r.Hasan Sabbah,Anadolu Sel&#231;uklu Devleti'nde yeni bir d&#246;nemi ba&#351;latm&#305;&#351; olur.Devletin sultan&#305;,veziri de&#287;i&#351;ir.Hasan Sabbah t&#252;m hayallerini,planlar&#305;n&#305; ger&#231;ekle&#351;tirmi&#351; olur.
Цитата:

Alamut (1938 novel)


Alamut is a novel by Vladimir Bartol, first published in 1938 in Slovene, dealing with the story of Hassan-i Sabbah and the Hashshashin, and named after their Alamut fortress.

Bartol first started to conceive the novel in the early 1930s, when he lived in Paris. In the French capital, he met with the Slovene literary critic Josip Vidmar, who introduced him to the story of Hassan Ibn Saba. A further stimulation for the novel came from the assassination of King Alexander I of Yugoslavia perpetrated by Croatian and Bulgarian radical nationalists, on the alleged commission of the Italian Fascist government. When it was originally published, the novel was sarcastically dedicated to Benito Mussolini.

The maxim of the novel is "Nothing is true, everything is permitted".

The novel was not published in English until 2004[1]. Earlier it was translated into about 18 other languages including Czech (1946), Serbian (1954), French (1988), Spanish (1989), Italian (1989), German (1992), Turkish, Persian (1995), Arabic, Greek, Korean and Slovakian. Later it has been translated into Hebrew (2003), Hungarian (2005) and Finnish (2008).

Plot


The novel is situated in the 11th century at the fortress of Alamut (Persian for "Eagle's Nest"), which was seized by the leader of the Ismailis, Hassan ibn Sabbah or Sayyiduna (Our Master). At the start of the story, he is gathering an army for the purpose of attacking the Seljuk Empire, which has taken over possession of Iran. The story commences with the journey of young ibn Tahir, who is, according to his family's wish, intending to join the Alamut garrison. There, he is appointed to the squad of the most valiant soldiers, named the fedai. Fedai are expected to obey orders without any demur, death being not an obstacle. During their demanding training, they come to be convinced that they shall go to heaven immediately after their death, if they die in the line of duty. Hassan managed to achieve such level of obedience by deceiving his soldiers - he gave them drugs (hashish) to numb them and ordered afterwards that they be carried into the gardens behind the fortress, which were made into a simulacrum of heaven, including houris. Therefore, fedai believe that Allah had given Hassan the power to send anybody into the Heaven for a certain period. Moreover, some of the fedai fall in love with houris and Hassan unscrupulously uses that to his advantage.

Meanwhile, the Seljuk army besieges Alamut. Some of the soldiers are captured and Hassan decides to demonstrate his power to them. He orders a pair of fedai (Yusuf and Suleiman) to kill themselves; Suleiman by stabbing himself, Yusuf by jumping off of a tower. They fulfill their master's order with a smile on their face, thinking that they will soon rejoice with their beloved in heaven. Afterwards, Hassan orders ibn Tahir to go and kill the grand vizier of the Seljuk sultan Nizam al-Mulk. Hassan wants to take vengeance for al-Mulk's treachery against him long ago. Ibn Tahir stabs the vizier, but, before he passes away, the vizier reveals the truth of Hassan's deceptions to his murderer. Ibn Tahir decides to return to Alamut and kill Hassan. When ibn Tahir returns, Hassan receives him and also reveals him his true motto: "Nothing is true, everything is permitted". Then, he lets ibn Tahir go, to start a long journey around the world. Another fedai kills the Seljuk Sultan and the Seljuk empire dissolves. The fight for the Seljuk throne begins. Hassan encloses himself in a tower, determined to work until the end of his days. He transfers the power over the Ismaelits to the hands of his faithful dai, military and religious chiefs.

<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!

Password: turklib</div>

Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок:

Просмотров: 2303
Рейтинг:
  • 5