Muhyiddin Ibn Ul-Arabi'nin Menkabeleri

13.08.13 | yabgu

http//photoload.ru/data/16/95/1e/16951e123f444e8ce22b12a420a41e1e.jpg


<b>Muhyiddin &#304;bn Ul-Arabi'nin Menkabeleri</b>
Author: Eb&#252;'l-Esasen 'Ali b. &#304;brahim el-kari el-Ba&#287;dadi
Translator & &#231;ev:Abd&#252;lkadir &#350;ener; M. Rami Ayas
Publisher: Ankara &#220;niversitesi &#304;lahiyat Fak&#252;ltesi
Publication date: 1972
Number of pages: 75
Format / Quality: PDF
Size: 19.3 Mb
Language: Turkish

Цитата:
Muhyiddin &#304;bn-i Arabi, Muvahhidun d&#246;neminde 27 Ramazan 560’da Mursiye (Murcia), &#304;spanya’da do&#287;du. Bilinmeyen bir sebeple 8 ya&#351;&#305;nda ailesiyle birlikte &#304;&#351;biliye’ye (bug&#252;nk&#252; Sevilla) geldi (muhtemelen babas&#305;n&#305;n memuriyeti nedeniyle). Ailesi Arap Tayy kabilesine mensuptu. Yak&#305;n cedleri hakk&#305;nda fazla bir &#351;ey bilinmiyorsa da, anne ve baba taraf&#305;ndan n&#252;fuz ve itibar sahibi kimseler oldu&#287;u anla&#351;&#305;l&#305;yor. Akrabalar&#305; aras&#305;nda tasavvuf&#238; bilgilere sahip kimseler vard&#305;.

&#304;lk tahsilini bu &#351;ehirde yapt&#305;, uzun bir s&#252;re burada kald&#305;. &#199;ocuk ya&#351;lar&#305;nda 'Ahmed &#304;bnu’l-Esir&#238;' ad&#305;nda gen&#231; bir Sufi ile arkada&#351; oldu. Hakk&#305;ndaki kay&#305;tlara g&#246;re &#304;bnu'l-Arab&#238;, bu tahsil s&#305;ras&#305;nda bir aral&#305;k Halvet'e &#231;ekilen &#304;bnu'l-Arabi, halvetinden ke&#351;f yoluyla edindi&#287;i &#231;e&#351;itli bilgilerle &#231;&#305;km&#305;&#351;t&#305;r.

End&#252;l&#252;s'de bir s&#252;re daha kald&#305;ktan sonra, seyahate &#231;&#305;kt&#305;. &#350;am, Ba&#287;dad ve Mekke'ye giderek orada bulunan tan&#305;nm&#305;&#351; alim ve &#351;eyhlerle g&#246;r&#252;&#351;t&#252;. 1182'de &#304;bn-i R&#252;&#351;d ile g&#246;r&#252;&#351;t&#252;. Bu g&#246;r&#252;&#351;meyi eserinde anlat&#305;r. Bu &#304;bnu R&#252;&#351;d’&#252;n bilgi'nin ak&#305;l yolu'yla elde edilece&#287;ini s&#246;ylemesiyle me&#351;hur oldu&#287;u y&#305;llard&#305;r. 17 ya&#351;&#305;ndaki gen&#231; Muhyiddin ger&#231;ek bilgi'nin sadece akl&#305;m&#305;zdan gelmedi&#287;ine, b&#246;yle bir bilginin daha &#231;ok ilham ve ke&#351;f yoluyla elde edilebilece&#287;ine inanm&#305;&#351;t&#305;.

Bu senelerde '&#350;ekkaz' isminde bir &#351;eyh'le tan&#305;&#351;t&#305;. Bu zat k&#252;&#231;&#252;k ya&#351;lardan itibaren ibadete ba&#351;layan, Allah korkusu ta&#351;&#305;yan, hayat&#305;nda bir kerecik olsun ‘ben’ dememi&#351; olan ve uzun uzun secde eden bir kimsedir. Muhyiddin o &#246;lene kadar onunla sohbete devam etti. 1182-1183'de &#304;&#351;biliyye’ye ba&#287;l&#305; Haniyye’de 'Lahm&#238;' isimli bir &#351;eyhden, bu zat&#305;n ad&#305;n&#305; ta&#351;&#305;yan bir mescidde Kur'an dersi ald&#305;.

1184-1185'de 'Ureyn&#238;' isimli bir &#351;eyh’le tan&#305;&#351;t&#305;. Eserlerinde Ondan ilk hocam diye bahseder, &#231;ok faydaland&#305;&#287;&#305;n&#305; s&#246;yler. 'Ureyn&#238;', Ubudiyet [kulluk] meselesinde derin bir bilgiye sahipti. Bu y&#305;llar'da 'Martili' adl&#305; bir &#351;eyhten de istifade etti. Ureyn&#238; O’na:’Sadece Allah’a bak’ derken Martil&#238;‘Sadece Nefsine bak, nefsin hususunda dikkatli ol, ona uyma’ diye &#246;&#287;&#252;t vermi&#351;ti. Martil&#238;’ye bu z&#305;t &#246;nerilerin i&#231;y&#252;z&#252;n&#252; sordu. Bu zat, kendi nasihatinin do&#287;rulu&#287;unda &#305;srar edecek yerde, ‘O&#287;lum, 'Ureyn&#238;'’nin g&#246;sterdi&#287;i yol, do&#287;ru yolun ta kendisidir. Ona uyman laz&#305;m. Biz ikimiz de, kendi halimizin gerekli k&#305;ld&#305;&#287;&#305; yolu sana g&#246;stermi&#351;izdir’ dedi.

Bu y&#305;llar'da &#304;&#351;biliyye’de Kordoval&#305; Fatma ad&#305;nda ya&#351;l&#305; bir kad&#305;na (tan&#305;&#351;t&#305;klar&#305;nda 96 ya&#351;&#305;ndad&#305;r) 14 sene hizmet etti. Bu kad&#305;n, erkek ve kad&#305;nlar aras&#305;nda m&#252;ttaki ve m&#252;tevekkile olarak temay&#252;z etmi&#351;ti. &#199;ok iyi bir kimseyle evliydi. Y&#252;z&#252;n&#252;n &#304;bn Arabi'nin bakmaktan utanaca&#287;&#305; kadar g&#252;zel oldu&#287;u s&#246;ylenir.

1189'da Ebu Abdullah Muhammed e&#351;-&#350;eref&#238; ad&#305;nda biriyle tan&#305;&#351;t&#305;. Kendisi do&#287;u &#304;&#351;biliyye’li olup, Hatve ehlindendi. Be&#351; vakit namaz&#305;n&#305; Addis Camii'nde k&#305;lan bu zat&#305;n ibadete a&#351;&#305;r&#305; d&#252;&#351;k&#252;nl&#252;&#287;&#252;nden namaz k&#305;lmaktan ayaklar&#305;n&#305;n &#351;i&#351;ti&#287;i s&#246;ylenir.

Arabi, &#304;&#351;biliyye’deyken (1190) hastalan&#305;p okuma kabiliyyet'ini kaybetti. &#304;ki y&#305;l bu halde kald&#305;ktan sonra 589'da (Hicri) Sebte &#350;ehri'ne giderek orada ahlak makam&#305;na erdi&#287;ini s&#246;yledi&#287;i &#304;bnu C&#252;beyr ile tan&#305;&#351;t&#305;. Bir s&#252;re sonra &#304;&#351;biliyye’ye d&#246;nd&#252;. Ayn&#305; y&#305;l Tlemsen’e geldi. Burada Ebu Medyen (&#246;.594)[1] hakk&#305;nda g&#246;rd&#252;&#287;&#252; bir r&#252;yay&#305; anlatacakt&#305;r.

1196'da Fas’a gitti. Orada yapt&#305;&#287;&#305; Seyahatler s&#305;ras&#305;nda b&#252;y&#252;k &#351;&#246;hret kazand&#305;. 1198'de tekrar End&#252;l&#252;s’e ge&#231;ti. G&#305;rnata &#350;ehri dolaylar&#305;ndaki Ba&#287;a kasabas&#305;nda &#350;ekkaz isimli bir &#351;eyhi ziyaret etti. Onun Tasavvuf yolu'nda kar&#351;&#305;la&#351;t&#305;&#287;&#305; en y&#252;ce kimse oldu&#287;unu s&#246;yler. 1199-1200'de &#304;lk defa Hac i&#231;in Mekke’ye gitti. Orada [el-Kassar] (Yunus ibnu Ebi’l-H&#252;seyin el-Ha&#351;imi el-Abbasi el-Kassar) isimli bir &#351;ah&#305;s'la sohbet etti. Hac’dan sonra Ma&#287;rib’de, oradan da Ebu Medyen’in &#351;ehri olan Becaye'de bulundu. Bir s&#252;re sonra tekrar Mekke’ye geldi ve "Ruhu’l-Quds", "Tacu'r-Rasul" adl&#305; eserler'ini yazd&#305;.

1204'de Medine, Musul, Ba&#287;dad'da bulundu. Musul'da, "et-Tenezz&#252;latu'l-Musuliyye" yi yazd&#305;. Musul’dan ayr&#305;ld&#305;ktan sonra Konya’ya geldi. Orada tan&#305;&#351;t&#305;&#287;&#305; Sadreddin Konev&#238;’nin dul annesi ile evlendi. Konya’da iken "Risalet&#252;’l-Envar" &#305; yazd&#305;. Sel&#231;uk Meliki taraf&#305;ndan h&#252;rmet ve ikram g&#246;rd&#252;. Sonra M&#305;s&#305;r’a ge&#231;ti. Orada Futuhat-&#305; Mekkiye'deki s&#246;zlerinden &#246;t&#252;r&#252; M&#305;s&#305;r ulemas&#305; taraf&#305;ndan hakk&#305;nda verilen idam fetvas&#305;yla y&#252;zy&#252;ze gelince gizlice oradan ka&#231;t&#305;.Tekrar Mekke’ye geldi ve burada bir s&#252;re kald&#305;. Ba&#287;dad ve Halep’de bir s&#252;re dola&#351;t&#305;ktan sonra 612/1215 de tekrar Konya’ya geldi. 617 de &#350;am’a yerle&#351;ti. Zaman zaman civar &#351;ehirlere seyahatler yapt&#305;.&#350;am'da kendisinin F&#252;tuhat'tan sonra en b&#252;y&#252;k eseri olarak kabul edilen Fusus'u kaleme ald&#305;(627/1230). &#304;bn Arabi bu eseri r&#252;ya's&#305;nda Peygamber'den &#252;mmetine aktarmak &#252;zere ald&#305;&#287;&#305;n&#305; belirtir. 638 de 22 R.Evvel’de (1239) &#350;am'da &#246;ld&#252;. Kabri &#350;am &#351;ehri d&#305;&#351;&#305;nda Kasiyun Da&#287;&#305; ete&#287;indedir. 1516 y&#305;l&#305;nda Sultan Selim, &#350;am’&#305; Osmanl&#305; topra&#287;&#305; yapt&#305;&#287;&#305;nda oraya t&#252;rbe, camii ve imaret in&#351;a ettirdi. Medfun bulundu&#287;u t&#252;rbenin kubbesinde -&#304;bn Arabi'nin kendisine ait oldu&#287;u iddia edilen- 'b&#252;t&#252;n y&#252;zy&#305;llar yeti&#351;dirdikleri b&#252;y&#252;k insanlarla tan&#305;n&#305;r, benden sonraki y&#252;zy&#305;llar benimle an&#305;lacak' mealindeki bir beyit yaz&#305;l&#305;d&#305;r.
<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
</div>

Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок:

Просмотров: 2785
Рейтинг:
  • 5