Kamus- i Turki (Osmanlica- Osmanlica Sozluk
<b>Kamus-ı Türki - Osmanlıca Sözlük</b>
Author: Şemseddin Sami
Publisher: Kapı Yayınları
ISBN: 9758950193
Publication date: 2000
Number of pages: 1602
Format / Quality: PDF
Size: 168.39 Mb
Language: Turkish
Цитата:Şemsettin Sami
(1850-1904)
Arnavut asıllı Türk yazar, ansiklopedist ve sözlükçü. Türk harfleriyle yazılan ilk Türkçe roman olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'ın (1872), ilk Türkçe ansiklopedi olan Kamus-ül Alam'ın (1889-1898) ve modern anlamdaki ilk geniş kapsamlı Türkçe sözlük olan Kamus-ı Türkî'nin (1901) yazarıdır. Ayrıca Kamus-ı Fransevî adlı Fransızca ve Kamus-ı Arabî adlı Arapça sözlükleri kaleme almıştır.Eserleri
Roman
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (1873)Oyun
Besa yahut Ahde Vefa (1874)
Seydi Yahya (1875)
Gâve (1876)
Mezalim-i Endülüs (basılmadı)
Vicdan (basılmadıÇeviri
Florian, Galatée 1773
Dumanoir & d'Ennery, İhtiyar Onbaşı (1874)
Daniel Defoe, Robinson Crusoe
Victor Hugo, Sefiller (1880, son cildi eksik)
Ali bin Ebi Talib Efendimizin Eş'ar-ı Müntehabeleri (1900, Ali bin Ebu Talib'e atfedilen Divan'dan çeviriler)Sözlük ve Ansiklopediler
Kamus-ı Fransevî (1882-1905, Fransızca-Türkçe sözlük)
Kamus-ı Fransevî (1885, Türkçe-Fransızca sözlük)
Küçük Kamus-ı Fransevî (1886, Fransızca-Türkçe sözlük)
Kamus-ül Âlam (6 cilt, 1889-1898, genel ansiklopedi)
Kamus-ı Arabî (1898, Arapça-Türkçe sözlük, tamamlanmadı)
Kamus-ı Türkî (2 cilt, 1899-1900, tıpkıbasımları 1978, 1998)Dilbilgisi Kitapları
Usul-i Tenkit ve Tertib (1886)
Nev'usul Sarf-ı Türkî ((1891, modern Türkçe gramer)
Yeni Usul Elifba-yı Türkî (1898)
Usul-i Cedid-i Kavaid-i Arabîye (1910, yeni usul Arapça ders kitabı)
Tatbikat-ı Arabîye (1911)
Цитата:
Kamûs-ı Türkî, taşıdığı addan başlayıp, Türkiye Türkçesini, Türk dilinin tarihî ve coğrafî yayılışı içindeki umûmî yeri ile tesbit eden geniş mukaddimesine, muhteva ve tertibine kadar esere hâkim olan yeni zihniyet ile Türk lügatçiliğinde bir merhale teşkil etmiştir. Üç dilden mürekkep bir lisan sayılarak Türkçe'ye Osmanlıca denilen bir devirde, yanlış olduğunu gösterdiği bu adlandırmayı lügatinin ortaya çıkışından daha on sekiz sene önce reddeden müellif, Ahmed Vefik Paşa'nın dahi Türkçü zihniyetine, Türkçe'yi diğer şubeleri ile bir bütün telakki etmesine rağmen lügatine veremediği "Türk" ismini çekinmeden eserine koymuş ve dilimize mahsus bir lügate, içinde ne kadar yabancı kelime bulunursa bulunsun, başka bir isim verilemeyeceğini ifâde etmiştir.Türkçe'nin kelimelerini en geniş ölçüde ortaya koyup öne çıkarmağa çalışan müellifin dil ve lügat zihniyetini, bilhassa kendisini en fazla meşgul etmiş olan Arapça ve Farsça kelimelerin ne nisbette lügate gireceği mes'elesinde aldığı tavırda buluruz. Bu mes'elede Şemseddin Sâmî menşe' fikri yerine, onları dilde kullanılma ve yaşı-yan bir unsur teşkil etme ölçüsüne göre ele alan bir görüş ile hareket ederek dilimizdeki kullanılış sahalarının genişliği ve yaygınlığı nisbe-tinde Türkçe'nin malı sayar. Dili içindeki aslî ve yabancı menşe'li kelimeler ile birlikte bir bütün kabûl eder. Bir lugatin, âit olduğu dilin kelime servetini tam ve gerçek bir sûrette aksettirebilmesi için, o dilin aslî kelimeleriyle birlikte, kullandığı yabancı kelimeleri de göstermesini şart görür.
<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Password: turklib</div>
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок: