Osmanli Turkcesine giris

29.07.12 | yabgu

http//photoload.ru/data/3c/79/c2/3c79c2f3074746e08b8ee51f0ae77e28.jpeg


<b>Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esine giri&#351;</b>
Author:Mertol Tulum
Editors: Abd&#252;lkadir G&#252;rer
Publisher: Anadolu &#220;niversitesi Yay&#305;nlar&#305;
ISBN: 9750606655, 9789750606656
Publication date: 2009
Number of pages:626
Format / Quality: PDF
Size: 18,68 Mb
Language: Turkish

Цитата:
Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi veya Osmanl&#305;ca (Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi: &#1604;&#1587;&#1575;&#1606; &#1593;&#1579;&#1605;&#1575;&#1606;&#1609;, Lis&#226;n-&#305; Osm&#226;n&#238;), Osmanl&#305; Devleti d&#246;neminde (XIII-XX. y&#252;zy&#305;llar aras&#305;) kullan&#305;lan Arap&#231;a ve Fars&#231;an&#305;n etkisi alt&#305;nda kalm&#305;&#351; T&#252;rk diline verilen add&#305;r.[1] Alfabe olarak Arap alfabesi'nin Fars&#231;a ve T&#252;rk&#231;e'ye uyarlanm&#305;&#351; bir bi&#231;imi kullan&#305;l&#305;r.

Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi Tarihi:


T&#252;rk&#231;e, tarih boyunca &#231;ok geni&#351; bir alanda konu&#351;ma ve yaz&#305; dili olarak ya&#351;am&#305;&#351;t&#305;r. Bunun sonucu olarak da Kuzey T&#252;rk&#231;esi (K&#305;p&#231;ak&#231;a), Do&#287;u T&#252;rk&#231;esi (&#199;a&#287;atayca) ve Bat&#305; T&#252;rk&#231;esi (O&#287;uzca) gibi yaz&#305; dilleri ortaya &#231;&#305;km&#305;&#351;t&#305;r. Bat&#305; T&#252;rk&#231;esi, Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi ve Azer&#238; T&#252;rk&#231;esi diye iki kolda geli&#351;mi&#351;tir. Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi, 24 O&#287;uz boyunun konu&#351;tu&#287;u O&#287;uz &#351;ivesine dayanmaktad&#305;r.
Osmanl&#305;ca da kendi aras&#305;nda kronolojik esasa g&#246;re s&#305;n&#305;fland&#305;r&#305;lm&#305;&#351;t&#305;r:

D&#246;nemlere g&#246;re s&#305;n&#305;fland&#305;rma:

1- Eski Osmanl&#305;ca (Eski Anadolu T&#252;rk&#231;esi): 11.yy.’dan, 15.yy. sonuna kadar,
2- Klasik Osmanl&#305;ca: 16.yy.’dan, 19.yy.’&#305;n ikinci yar&#305;s&#305;na kadar,
3- Yeni Osmanl&#305;ca: 19.yy.’&#305;n ikinci yar&#305;s&#305;ndan 20.yy.’a kadar.
20.yy.ba&#351;lar&#305;nda geli&#351;en T&#252;rk&#231;&#252;l&#252;k hareketi dilde T&#252;rk&#231;&#252;l&#252;k fikrini do&#287;urmu&#351; ve Modern T&#252;rkiye T&#252;rk&#231;esi d&#246;nemi ba&#351;lam&#305;&#351;t&#305;r. 1928 y&#305;l&#305;nda yap&#305;lan Harf Devrimi ile Latin alfabesinin kullan&#305;lmaya ba&#351;lamas&#305; ile Osmanl&#305;ca’n&#305;n kullan&#305;m&#305; son bulmu&#351;tur.
Osmanl&#305; Devleti’nin y&#305;k&#305;l&#305;&#351;&#305;n&#305;n ard&#305;ndan kullan&#305;mdan kalkm&#305;&#351;sa da, T&#252;rk Tarihi’nin son 1000 y&#305;l&#305;na yak&#305;n bir d&#246;nemi bu yaz&#305; ile yaz&#305;lm&#305;&#351; oldu&#287;u i&#231;in bu yaz&#305; ara&#351;t&#305;rmac&#305;lar, edebiyat&#231;&#305;lar ve tarih&#231;iler taraf&#305;ndan birinci derecede &#246;nemli ve bilinmesi zorunlu bir dildir.
Osmanl&#305; y&#246;netici s&#305;n&#305;f&#305;n&#305;n ve e&#287;itimli se&#231;kinlerin kulland&#305;&#287;&#305; bir yaz&#305;&#351;ma ve edebiyat dili olan Osmanl&#305;ca, g&#252;nl&#252;k hayatta konu&#351;ulan bir dil olmam&#305;&#351;t&#305;r. En belirgin &#246;zelli&#287;i, T&#252;rk&#231;e c&#252;mle altyap&#305;s&#305; &#252;zerinde, &#304;slam d&#252;nyas&#305;n&#305;n klasik k&#252;lt&#252;r dilleri olan Arap&#231;a ve Fars&#231;a'y&#305; serbest&#231;e kullanma imk&#226;n&#305; tan&#305;mas&#305;d&#305;r.
Osmanl&#305; yaz&#305; dili 15. y&#252;zy&#305;l ortalar&#305;nda bi&#231;imlenmeye ba&#351;lad&#305; ve 16. y&#252;zy&#305;l ba&#351;lar&#305;nda klasik bi&#231;imine kavu&#351;tu. 19. y&#252;zy&#305;l ortalar&#305;ndan itibaren gazetecili&#287;in ve Bat&#305; etkisindeki edebiyat&#305;n geli&#351;mesiyle h&#305;zl&#305; bir evrime u&#287;rayan Osmanl&#305;ca, T&#252;rkiye Cumhuriyeti'nin kurulmas&#305;ndan k&#305;sa bir s&#252;re sonra ger&#231;ekle&#351;tirilen Harf Devrimi (1928) ve Dil Devrimi (1932-) sonucunda yaz&#305; dili ve gramer olarak kullan&#305;mdan kalkt&#305; ancak, konu&#351;ma ve yay&#305;n alan&#305;ndaki kullan&#305;m&#305; T&#252;rk Dil Kurumu'nun yabanc&#305; kelimeleri t&#252;rk&#231;ele&#351;tirme u&#287;ra&#351;lar&#305; ve Bat&#305;l&#305;la&#351;man&#305;n ivme kazanmas&#305; ile kullan&#305;ma giren yeni kelimeler sayesinde de&#287;i&#351;ime u&#287;rayarak devam etti ve bug&#252;n kullanmakta oldu&#287;umuz modern T&#252;rk&#231;e'ye d&#246;n&#252;&#351;t&#252;.

Osmanl&#305;ca'n&#305;n Kaynaklar&#305;:

T&#252;rk&#231;e yaz&#305; diline Arap&#231;a ve Fars&#231;a s&#246;zc&#252;klerin giri&#351;i &#304;slamiyetin kabul&#252;yle ba&#351;lar. T&#252;rkiye T&#252;rk&#231;esi'nde 13. y&#252;zy&#305;la ait en eski metinlerde toplam kelime hazinesinin &#252;&#231;te biri ila yar&#305;s&#305; Arap&#231;a ve Fars&#231;a al&#305;nt&#305;lardan olu&#351;ur. Ancak 15. y&#252;zy&#305;l ortalar&#305;na dek kullan&#305;lan yaz&#305; T&#252;rk&#231;esi, g&#252;n&#252;m&#252;z konu&#351;ma dilinden yap&#305;ca &#231;ok uzak de&#287;ildir. D&#246;nemin &#351;iir ve d&#252;zyaz&#305; &#246;rneklerinden bir&#231;o&#287;u, konu&#351;ma T&#252;rk&#231;esine yak&#305;n yap&#305;dad&#305;r.
Osmanl&#305; &#304;mparatorlu&#287;u'nda orta ve y&#252;ksek e&#287;itim sistemi Fatih Sultan Mehmet d&#246;neminde (1451-1481) yap&#305;lan&#305;p Yavuz Sultan Selim (1512-1520) d&#246;neminde olgunla&#351;t&#305;. E&#287;itim dili sadece Arap&#231;a idi. Dolay&#305;s&#305;yla bu dili bilmek ve rahat&#231;a kullanabildi&#287;ini g&#246;stermek, e&#287;itimli olman&#305;n gere&#287;i say&#305;l&#305;rd&#305;. Se&#231;kin bir az&#305;nl&#305;k, klasik edebiyat dili Fars&#231;a'y&#305; da &#246;&#287;reniyordu. Klasik Arap ve Fars literat&#252;r&#252;n&#252;n kaynaklar&#305;n&#305; tan&#305;mak, bu iki dilin gramer ve s&#246;z varl&#305;&#287;&#305;n&#305;n n&#252;anslar&#305;na hakim olmak, k&#252;lt&#252;rl&#252; bir Osmanl&#305;'y&#305; basit halktan ay&#305;rdeden &#246;zelliklerdi.
Klasik Osmanl&#305; k&#252;lt&#252;r&#252;n&#252;n &#246;nceliklerine ilgin&#231; bir &#246;rnek, d&#246;nemin en pop&#252;ler Fars&#231;a s&#246;zl&#252;&#287;&#252; olan Burhan-&#305; Kat&#305; Lugatidir. Fars&#231;a temel kelimeleri k&#305;saca ge&#231;en bu s&#246;zl&#252;k, Fars&#231;a kelimelerinin en az bilinen anlamlar&#305;n&#305;, g&#252;n y&#252;z&#252; g&#246;rmemi&#351; n&#252;anslar&#305;n&#305;, az duyulmu&#351; &#351;iirlerdeki &#246;zel kullan&#305;mlar&#305;n&#305; a&#231;&#305;klamakla &#246;v&#252;nmekteydi.

Adland&#305;rma Konusu:

Klasik devirde "Osmanl&#305;ca" ayr&#305; bir dil olarak alg&#305;lanmam&#305;&#351;, &#252;&#231; dilden (elsine-i selase) olu&#351;an bir kar&#305;&#351;&#305;m olarak g&#246;r&#252;lm&#252;&#351;t&#252;. "T&#252;rk&#231;e" ise, evde, sokakta ve k&#246;yde konu&#351;ulan basit dile verilen add&#305;.
Ancak 19. y&#252;zy&#305;lda standart bir yaz&#305; dili ihtiyac&#305;n&#305;n belirmesiyle birlikte "Osmanl&#305; dili" tart&#305;&#351;malar&#305; yo&#287;unla&#351;t&#305;. Bu dilin belkemi&#287;ini olu&#351;turan T&#252;rk&#231;e'nin g&#252;&#231;lendirilmesi ve yaz&#305; dilinin T&#252;rk&#231;e konu&#351;ma diline yakla&#351;t&#305;r&#305;lmas&#305;na ili&#351;kin talepler &#350;inasi, Suavi, Ahmet Vefik Pa&#351;a gibi yazarlarca dile getirildi. 19. y&#252;zy&#305;l sonlar&#305;nda do&#287;an T&#252;rk&#231;&#252;l&#252;k ak&#305;m&#305;, Osmanl&#305; yaz&#305; dilinin esasen T&#252;rk&#231;e oldu&#287;u ve "T&#252;rk&#231;e" diye adland&#305;r&#305;lmas&#305; gerekti&#287;ini vurgulad&#305;.
Cumhuriyet d&#246;neminde ise "Osmanl&#305;ca" deyimi genellikle olumsuz bir anlam kazand&#305;. Dil Devrimi'ni izleyen k&#252;lt&#252;rel ortamda, "Osmanl&#305;ca", "T&#252;rk&#231;e"den ayr&#305; ve yoz bir dil olarak g&#246;r&#252;ld&#252;. T&#252;rk Dil Kurumu'nda 1983'e dek bu g&#246;r&#252;&#351; egemendi. Buna kar&#351;&#305;l&#305;k Osmanl&#305; k&#252;lt&#252;r&#252;ne yak&#305;nl&#305;k duyan muhafazak&#226;r kesim, Osmanl&#305; yaz&#305; dilinin de T&#252;rk&#231;e'nin bir leh&#231;esi oldu&#287;unu vurgulamak amac&#305;yla "Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi" deyimini tercih etti (&#246;rne&#287;in Faruk Timurta&#351;, Mustafa &#214;zkan).
&#214;te yandan, Osmanl&#305; yaz&#305; diline "Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi" ad&#305; verildi&#287;i zaman, bundan &#231;ok farkl&#305; bir dil olan Osmanl&#305; d&#246;nemi konu&#351;ma T&#252;rk&#231;esine ne ad verilece&#287;i konusu, &#231;&#246;z&#252;lmemi&#351; bir problem olarak kalmaktad&#305;r.

Metin &#214;rnekleri:

&#350;eyh&#252;lislam Esad Efendi'nin 1725-32 y&#305;llar&#305; aras&#305;nda yaz&#305;lan Lehcet-&#252;l Lugat isimli s&#246;zl&#252;&#287;&#252;n&#252;n &#246;ns&#246;z&#252;, 18. y&#252;zy&#305;l Osmanl&#305;cas&#305;'n&#305;n &#246;zellikle rafine bir &#246;rne&#287;i olarak al&#305;nt&#305;lanmaya de&#287;er:
"Amed-i medid ve ahd-i ba'iddir ki dani&#351;-g&#226;h-&#305; istifadede nihade-i zanu-y&#305; taleb etmekle arzu-y&#305; kesb-i edeb k&#305;l&#305;p ger&#231;i irre-i ahen-i berd-i g&#251;&#351;i&#351;-i b&#238;-m&#252;zd zerre-i fulad-&#305; fu'ad-&#305; infiham&#305; h&#305;red edemeyip &#351;ecere b&#238;-semere-i isti'daddan yek-bar-&#305; imk&#226;n inti&#351;ar-&#305; n&#252;&#351;are-i asar-&#305; hayr-&#252;l me'ad as'ab-&#305; min-hart-&#252;l katad olup ancak pi&#351;-nig&#226;h-&#305; ihvan ve hullanda hem-ayar-&#305; n&#252;has-&#305; hassas olan hey'et-i dani&#351;veriyi zaharif-i tafazzul ile temviye ve tezyin edip bezm-g&#226;h-&#305; s&#252;han-g&#251;yanda iksar-&#305; sersere ile ser-halka-i ihvab-&#305; hava-ayin olmu&#351; idim."
1790 dolay&#305;nda yaz&#305;lan bir yemek kitab&#305;ndan al&#305;nan a&#351;a&#287;&#305;daki b&#246;l&#252;m, Osmanl&#305;ca'n&#305;n nisbeten sade bir &#246;rne&#287;idir:
"T&#252;rk&#238;de turunc dedi&#287;imiz m&#238;veye Faris&#238;'de narenc denir. Portakal derler, &#304;stanbul'da &#351;ekerden leziz zuhur etmeye ba&#351;lad&#305;. Hatta nev-zuhur Frenk hekimleri 'Asitane sahil-i bahr ve ahalisi et'ime-i m&#252;tenevvia ile aluf ve fesad-&#305; dem hasebiyle iskorpit illetine m&#252;btelalard&#305;r. Elbet beher yevm bir dane portakal ekli laz&#305;md&#305;r ve vacibdir.' Maa-haza kend&#252;leri illet-i m&#252;stekreh-i freng&#238;den muallel olup bahusus olduklar&#305; arzda portakal&#305; ancak kibar&#305; g&#246;rebildi&#287;inden Asitane'de kesreti kend&#252;lerini hayran eyledi&#287;inden hezeyan-&#305; g&#251;na-g&#251;n ederler. Maa-haza alil-&#252;l mizac olan ihvana muz&#305;r olmak melhuzdur."
D&#246;nemin konu&#351;ma T&#252;rk&#231;esinin sesini, klasik Osmanl&#305; e&#287;itimi alm&#305;&#351; yazarlar&#305;n metinlerinde tan&#305;mak &#231;ok g&#252;&#231;t&#252;r. Buna kar&#351;&#305;l&#305;k Osmanl&#305; e&#287;itimi almam&#305;&#351; bir &#304;stanbullu Ermeniye ait olan a&#351;a&#287;&#305;daki metinde, g&#252;n&#252;m&#252;z T&#252;rk&#231;esinden hemen hemen farks&#305;z bir sokak diliyle kar&#351;&#305;la&#351;&#305;r&#305;z. 1736 y&#305;l&#305;nda &#304;ran sefaret heyetine m&#252;zisyen olarak kat&#305;lan Tamburi Artin Efendi'nin seyahatnamesi, Ermeni harfleriyle T&#252;rk&#231;e olarak kaleme al&#305;nm&#305;&#351;t&#305;r.
"Yezd ile Kerman aras&#305;nda kum deryas&#305; dedikleri vard&#305;r ki inceli&#287;i ve beyazl&#305;&#287;&#305; saat kumu gibidir ve bir k&#246;yleri vard&#305;r ki yolcular konar. Damlara ve sokaklara bir adam nazar etse g&#251;ya kar ya&#287;m&#305;&#351; san&#305;r. Yol &#252;zerinde bir bu&#231;uk, iki saat &#231;ekecek kadar yerde kule gibi miller yap&#305;l&#305;d&#305;r ki kar&#351;&#305;na tutar da &#246;yle gidersin. E&#287;er o milleri sa&#287;&#305;na veya soluna al&#305;r isen, yolu &#351;a&#351;&#305;r&#305;rs&#305;n ve birer iki&#351;er minare derinli&#287;inde kum ile dolmu&#351; hendekler vard&#305;r ki hi&#231; belli de&#287;il. At&#305;n aya&#287;&#305; e&#287;er oralara basacak olursa kurtulmak muhald&#305;r. &#199;abaland&#305;k&#231;a batar gider."

Kaynaklar:

Osmanl&#305;ca &#214;&#287;renminde Baz&#305; Eserler
ATALAY, Besim (Haz.), (Bergamal&#305; Kadri) (1946), M&#252;yessiret&#252;’l-Ul&#251;m, &#304;brahim Horoz Bas&#305;mevi, &#304;stanbul.
BA&#350;AR, Fahamettin-Mahmut AK(2004), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi: Gramer, Tarihi Metinler, Belgeler, D&#252;nya Akt&#252;el, 600 s.
CO&#350;KUN, Menderes (2008), Uygulamal&#305; Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi Ders Kitab&#305;, Birle&#351;ik Da&#287;&#305;t&#305;m Kitabevi, 325 s.
DEVEL&#304;, Hayati (2008), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi K&#305;lavuzu 1, Kesit Yay&#305;nlar&#305;, 440 s.
DEVEL&#304;, Hayati (2008), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi K&#305;lavuzu 2, Kesit Yay&#305;nlar&#305;, 440 s.
ERG&#304;N, Muharrem (2001), Osmanl&#305;ca Dersleri, Bo&#287;azi&#231;i Yay&#305;nlar&#305;, 356 s.
ERDEM, Yusuf Hakan (2008), Tarih-Lenk-Kusursuz Yazarlar, K&#226;&#287;&#305;ttan Metinler, Do&#287;an Kitap, 360 s.
G&#214;KB&#304;LG&#304;N, Tayyip, Osmanl&#305; Paleografya ve Diplomatik &#304;lmi, Enderun Kitabevi, 139 s.
G&#220;NDAY, D&#252;ndar, Ar&#351;iv Belgelerinde Siyakat Yaz&#305;s&#305; &#214;zellikleri ve Divan Rakamlar&#305;, T&#252;rk Tarih Kurumu Yay&#305;nlar&#305;, 262 s.
K&#220;LEK&#199;&#304;, Numan (2009), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi, Sahhaflar Kitap Saray&#305;, 596 s.
K&#220;T&#220;KO&#286;LU, M&#252;bahat S. Osmanl&#305; Belgelerinin Dili, Kubbealt&#305; Ne&#351;riyat, 605 s.
&#214;ZKAN, Mustafa vd. (2003), &#199;&#246;z&#252;mlemeli Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi Metinleri, &#199;a&#287;r&#305; Yay&#305;nlar&#305;, 568 s.
&#214;ZKAN, Mustafa-T&#214;REN, Hatice (2008), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi I, 3F Yay&#305;nevi, &#304;stanbul, 204+256 s.
&#214;ZKAN, Mustafa (2000), T&#252;rk Dilinin Geli&#351;me Alanlar&#305; ve Eski Anadolu T&#252;rk&#231;esi, Filiz Kitabevi, (ilk bask&#305; 1995), 751 s.
&#214;ZT&#220;RK, Said (1996), Osmanl&#305; Ar&#351;iv Belgelerinde Siyakat Yaz&#305;s&#305; ve Tarihi Geli&#351;imi, OSAV, 487 s.
T&#304;MURTA&#350;, Faruk K. (1987), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi Giri&#351; I (Eski Yaz&#305;—Gramer—Aruz—Metinler), Umur Reklamc&#305;l&#305;k ve Matbaac&#305;l&#305;k, &#304;stanbul, 9. Bask&#305;, XVI+232+176 s.
T&#304;MURTA&#350;, Faruk K., Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi Grameri III (Eski Yaz&#305; ve &#304;ml&#226;—Arap&#231;a—Fars&#231;a—Eski Anadolu T&#252;rk&#231;esi), Umur Reklamc&#305;l&#305;k ve Matbaac&#305;l&#305;k, &#304;stanbul, 3. Bask&#305;, XV+469 s.
T&#304;MURTA&#350;, Faruk K. (1983), Osmanl&#305; T&#252;rk&#231;esi Grameri III , (5. Bask&#305;), Umur Rekl&#226;mc&#305;l&#305;k, &#304;stanbul
T&#304;MURTA&#350;, Faruk Kadri (1994), Eski T&#252;rkiye T&#252;rk&#231;esi XV. Y&#252;zy&#305;l (Gramer-Metin-S&#246;zl&#252;k), Enderun Kitabevi, &#304;stanbul.
TULUM, Mertol (2000), Tarih&#238; Metin &#199;al&#305;&#351;malar&#305;nda Usul (Men&#226;k&#305;b'ul-Kudsiyye &#220;zerinde Bir Deneme), Deniz Kitabevi, &#304;stanbul.
<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
</div>

Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок:

Просмотров: 2628
Рейтинг:
  • 5