Turkler /Turkler Ansiklopedisi. 21 Cilt. Cilt 6-10

14.12.12 | Admin

http//photoload.ru/data/17/d9/aa/17d9aaf06b1035ae0f1791542735f6.jpg


<b>T&#252;rkler / T&#252;rkler Ansiklopedisi. 21 Cilt. Cilt 6-10</b>
Author: Kolektif
Editor:Hasan Celal G&#252;zel,Prof. Dr. Kemal &#199;i&#231;ek,Prof. Dr. Salim Koca
Publisher: Yeni T&#252;rkiye Ara&#351;t&#305;rma ve Yay&#305;n Merkezi
ISBN 975-6782-33-1
Publication date: 2002
Number of pages: 21000
Format / Quality: PDF
Size: 49 Mb
Language: Turkish

Цитата:
T&#252;rk tarihi bug&#252;ne kadar spesifik olarak, b&#246;lgesel &#231;er&#231;evede ve &#246;n yarg&#305;larla incelenmi&#351;, fakat genelde incelenmemi&#351;tir. Bu y&#252;zden bir devletin tarihi, bir T&#252;rk boyunun ser&#252;veni, bir T&#252;rk liderin m&#252;cadelesi, T&#252;rklerin hayat tarz&#305;, siyasi ili&#351;kileri vs. de&#287;erlendirilmi&#351;, fakat aralar&#305;ndaki kopukluk giderilememi&#351;, ba&#351;ka bir deyi&#351;le, T&#252;rk tarihinde bir b&#252;t&#252;nl&#252;k sa&#287;lanamam&#305;&#351;t&#305;r. Halbuki T&#252;rk tarihi bir b&#252;t&#252;nd&#252;r, fakat bu "b&#252;t&#252;nl&#252;k", bug&#252;ne kadar yeterince vurgulanmam&#305;&#351; ve siyasi par&#231;alanman&#305;n etkisinden kurtar&#305;lamam&#305;&#351;t&#305;r. Yeni T&#252;rkiye, bu eserle, T&#252;rk tarihine de bir b&#252;t&#252;nl&#252;k kazand&#305;rmakta, siyaset ve s&#305;n&#305;r &#246;tesi bir tarih g&#246;r&#252;&#351;&#252; ortaya koymaktad&#305;r. Daha do&#287;rusu, zaten do&#287;al mecras&#305;nda bu &#351;ekilde akan, fakat &#231;e&#351;itli siyasi tercihler veya b&#246;lgesel d&#252;&#351;&#252;ncelerle ayr&#305;&#351;an T&#252;rk milletinin tarihini ortak bir tarih haline getirmeyi &#252;mit etmektedir. T&#252;rkler adl&#305; bu eserimizin ama&#231;lad&#305;&#287;&#305;m&#305;z hedefe b&#252;y&#252;k &#246;l&#231;&#252;de ula&#351;t&#305;&#287;&#305; d&#252;&#351;&#252;ncesindeyiz. &#199;&#252;nk&#252; T&#252;rk Cumhuriyetlerinin tarihleri hakk&#305;nda yaz&#305;lanlar &#351;&#246;yle bir ortak tarihi geli&#351;ime i&#351;aret etmektedir. Hun &#304;mparatorlu&#287;u muhtelif T&#252;rk boylar&#305;n&#305;n kurdu&#287;u devlet olarak fonksiyonunu tamamlad&#305;ktan sonra, Orta Asya'da G&#246;kt&#252;rkler ve Uygurlar sonuna kadar olan d&#246;nem b&#252;t&#252;n T&#252;rk devlet ve topluluklar&#305;n&#305;n ortak tarihi olarak kar&#351;&#305;m&#305;za &#231;&#305;kmaktad&#305;r. Bu tarihten sonra T&#252;rk tarihinde g&#246;&#231; yollar&#305;n&#305;n farkl&#305;l&#305;&#287;&#305; ile m&#252;tenasip bir tarihi s&#252;re&#231; ba&#351;lam&#305;&#351; ve T&#252;rk tarihi &#252;&#231; kola ayr&#305;lan T&#252;rk boylar&#305;n&#305;n ser&#252;venine sahne olmu&#351;tur. Birinci kol; O&#287;uz T&#252;rklerinden Sel&#231;uk ve ailesinin &#246;nderli&#287;inde Anadolu'yu vatan haline getirmesi ile tarih sahnesinde g&#246;t&#252;rm&#252;&#351;t&#252;r. Bu kolun tarihi, B&#252;y&#252;k Sel&#231;uklular, T&#252;rkiye Sel&#231;uklular&#305;, Osmanl&#305;lar ve nihayet T&#252;rkiye Cumhuriyeti &#351;eklinde bir devaml&#305;l&#305;k arz etmi&#351;tir. Kazak, K&#305;rg&#305;z, &#214;zbek ve Do&#287;u T&#252;rkistan grubu Orta Asya'da, T&#252;rklerin anayurdunda kalm&#305;&#351;lar ve varl&#305;klar&#305;n&#305; g&#252;n&#252;m&#252;ze kadar s&#252;rd&#252;rm&#252;&#351;lerdir. &#220;&#231;&#252;nc&#252; kola mensup, Tatar, Ba&#351;kurd, Avar, K&#305;p&#231;ak ve Bulgarlar ise Karadeniz'in kuzeyinde ve Do&#287;u Avrupa siyasi tarihinde derin izler b&#305;rakm&#305;&#351;lar, fakat bunlar&#305;n bir k&#305;sm&#305; varl&#305;klar&#305;n&#305; muhafaza edemeyerek zamanla yerli unsurlarla kar&#305;&#351;m&#305;&#351;lard&#305;r. Bu &#252;&#231; koldan ayr&#305;larak tali kollar olu&#351;turan T&#252;rkler ise Hindistan, M&#305;s&#305;r, &#199;in ve Mo&#287;olistan'da bir s&#252;re hakim olmu&#351;lar, fakat daha sonra egemenliklerini s&#252;rd&#252;rememi&#351;lerdir.

Bu a&#231;&#305;klamam&#305;z asl&#305;nda T&#252;rk tarihinin bir b&#252;t&#252;nl&#252;k ve devaml&#305;l&#305;k arz etti&#287;ini kesin olarak ortaya koymaktad&#305;r. Ancak bug&#252;ne kadar yaz&#305;lan eserler b&#246;lgesel ve &#305;rk&#305; endi&#351;eler ta&#351;&#305;d&#305;&#287;&#305; i&#231;in bu konuya yeterli vurguyu yapamam&#305;&#351;lard&#305;r. Halbuki T&#252;rk tarihinin b&#246;l&#252;nmezli&#287;i ve T&#252;rk devletlerinin her birinin ayn&#305; milletten oldu&#287;u, 1936 y&#305;l&#305;nda bizzat Mustafa Kemal Atat&#252;rk'&#252;n &#231;&#305;kard&#305;&#287;&#305; bir kanunla, Cumhurba&#351;kanl&#305;&#287;&#305; sanca&#287;&#305;ndaki yerini almak suretiyle en resmi a&#287;&#305;zdan ilan edilmi&#351;tir. Bu eser, bu a&#231;&#305;dan bir ilki ger&#231;ekle&#351;tirmekte, T&#252;rk tarihinin ayn&#305; k&#246;kten bir a&#287;ac&#305;n dallar&#305; gibi d&#252;&#351;&#252;n&#252;lmesi ve ele al&#305;nmas&#305; gerekti&#287;ini ortaya koymaktad&#305;r. Nas&#305;l ki, Fernand Braudel Akdeniz havzas&#305;n&#305; bir birle&#351;ik k&#252;lt&#252;r ve medeniyet olarak ele ald&#305; ise, art&#305;k T&#252;rk tarihi de b&#252;y&#252;k bir T&#252;rkistan co&#287;rafyas&#305;n&#305;n k&#252;lt&#252;r ve medeniyet alan&#305; olarak ele al&#305;nmal&#305;d&#305;r. Asl&#305;nda son zamanlarda yap&#305;lan ara&#351;t&#305;rmalar, bug&#252;nk&#252; tarih yaz&#305;c&#305;l&#305;&#287;&#305;n&#305;n tespitlerinin tersine, T&#252;rk devletlerinin birbirlerinin miras&#305; &#252;zerinde kuruldu&#287;unu ve y&#252;kseldi&#287;ini g&#246;stermi&#351;tir. Osmanl&#305; b&#252;rokrasisi, maliyesi ve ordusunda B&#252;y&#252;k Sel&#231;uklu kurumlar&#305;n&#305;n nas&#305;l ya&#351;at&#305;ld&#305;&#287;&#305; art&#305;k bug&#252;n kesin olarak anla&#351;&#305;lm&#305;&#351; bulunmaktad&#305;r. Dolay&#305;s&#305;yla art&#305;k T&#252;rk tarihinin bir b&#252;t&#252;n halinde incelenmesi ve yaz&#305;lmas&#305;n&#305;n zaman&#305; gelmi&#351;tir. T&#252;rkistan'&#305; co&#287;rafi olarak birbirinden ayr&#305; b&#246;lgelere ay&#305;rmak belki m&#252;mk&#252;nd&#252;r, ama tarihini ay&#305;rmak tarihi ge&#231;mi&#351;e s&#305;rt &#231;evirmektir.

&#214;te yandan T&#252;rk tarihinin bir b&#252;t&#252;n ve ortak k&#252;lt&#252;r unsuru olarak ele al&#305;namamas&#305;n&#305;n nedenlerinden birisi de tarihin hanedanlar temel al&#305;narak yaz&#305;lmas&#305;d&#305;r. Bizce bu yanl&#305;&#351;t&#305;r ve T&#252;rk tarihinin birbirinden kopuk &#351;ekilde incelenmesinin temelinde bu hata yatmaktad&#305;r. Hanedan esas&#305;na g&#246;re yaz&#305;lan tarihler, ayn&#305; zamanda hanedan&#305;n dostunu dost, d&#252;&#351;man&#305;n&#305; d&#252;&#351;man olarak m&#252;talaa etmektedir. Halbuki hanedanlar her ne kadar devlet ad&#305;na hareket etseler de &#246;ncelikle hanedan&#305;n&#305;n menfaatlerini &#246;n planda tutmaktad&#305;rlar. Bu yakla&#351;&#305;m T&#252;rk topluluklar&#305;n&#305;n ve devletlerinin birbirlerinden zamanla uzakla&#351;malar&#305;na yol a&#231;maktad&#305;r. &#214;rne&#287;in XVI. Y&#252;zy&#305;l&#305;n iki &#246;nemli T&#252;rk devleti olan Osmanl&#305;lar ve Safeviler devletlerinin bekas&#305; i&#231;in kar&#351;&#305; kar&#351;&#305;ya gelmi&#351;ler, uzun bir s&#252;re birbirleriyle sava&#351;m&#305;&#351;lard&#305;r. Ama bu iki devlet de birer T&#252;rkmen devletidir. Dolay&#305;s&#305;yla, tarihlerimizde bu iki T&#252;rk devleti aras&#305;ndaki m&#252;cadeleleri Osmanl&#305;-&#304;ran ili&#351;kileri &#351;eklinde ele almak do&#287;ru olmasa gerektir. Hanedanlar farkl&#305; T&#252;rk s&#252;laleleri olabilir, ama bu durum T&#252;rk milletinin k&#252;lt&#252;rel ve sosyolojik devaml&#305;l&#305;&#287;&#305;n&#305; yitirmesi i&#231;in bir ara&#231; olmamal&#305;d&#305;r. Modern tarih&#231;i art&#305;k hanedan&#305;n resmi vek&#226;yin&#252;visi de&#287;il, T&#252;rk tarihini tarafs&#305;z olarak inceleyen bir bilim adam&#305; oldu&#287;unu kabul etmeli ve bu bilin&#231; ile davranmal&#305;d&#305;r.

T&#252;rk tarihinin ortak ve ayn&#305; k&#246;kten geldi&#287;ini vurgulad&#305;ktan sonra T&#252;rk tarihinin ele al&#305;nmas&#305;ndaki bir metot yanl&#305;&#351;l&#305;&#287;&#305;na de&#287;inmeden ge&#231;mek yanl&#305;&#351; olur kan&#305;s&#305;nday&#305;z. Bilindi&#287;i gibi Cumhuriyet d&#246;nemine kadar T&#252;rk tarihi &#304;slam tarihinin bir par&#231;as&#305; olarak ele al&#305;nmaya &#231;al&#305;&#351;&#305;lm&#305;&#351;t&#305;r. Bu anlay&#305;&#351; &#304;slam &#246;ncesi T&#252;rk tarihinin y&#252;zy&#305;llar boyunca ihmal edilmesine yol a&#231;m&#305;&#351;t&#305;r. Cumhuriyet d&#246;neminde benimsenen T&#252;rk Tarih Tezi ve G&#252;ne&#351; Dil Teorisi bu gidi&#351;i tersine &#231;evirmeyi hedeflemi&#351;, ancak bu defa da T&#252;rk tarihinin b&#252;t&#252;nl&#252;&#287;&#252; bozulmu&#351;tur. &#199;&#252;nk&#252; bu d&#246;nemde Osmanl&#305; tarihi ihmal edilmi&#351;tir. Bu d&#246;nem T&#252;rk tarih yaz&#305;c&#305;l&#305;&#287;&#305;n&#305;n tepkici bir yakla&#351;&#305;m&#305;n &#252;r&#252;n&#252; olmas&#305; ise, bu d&#246;nem tarih yaz&#305;c&#305;l&#305;&#287;&#305;n&#305;n bir gelenek yaratamamas&#305;na sebep olmu&#351;tur. Ne yaz&#305;k ki, bu olumsuz geli&#351;me, en fazla T&#252;rkiye Cumhuriyeti tarihinin yaz&#305;m&#305;n&#305; etkilemi&#351;, 1923-2000 aras&#305; d&#246;nem bilimsel, tarih metodolojisine uygun ve evrensel nitelikte incelenememi&#351;tir.

B&#252;t&#252;n bu ve benzeri &#231;al&#305;&#351;malar &#351;unu g&#246;stermektedir ki, T&#252;rklerin tarihine dair tarafs&#305;z, kapsaml&#305;, ilmi &#246;l&#231;&#252;lere uygun ve her T&#252;rk devlet ve boyuna e&#351;it mesafede bir Genel T&#252;rk Tarihi kitab&#305; mevcut de&#287;ildir. Daha &#246;nemlisi g&#252;nceli yakalayan bir tarih kitab&#305;m&#305;z yoktur. Halbuki, &#246;zellikle 1991'dan sonra T&#252;rk devletlerinin ba&#287;&#305;ms&#305;zl&#305;klar&#305;n&#305; kazanmalar&#305;yla T&#252;rk d&#252;nyas&#305;nda tarihle birlikte, tarihe bak&#305;&#351; da b&#252;y&#252;k &#246;l&#231;&#252;de de&#287;i&#351;mi&#351;tir. D&#252;nyada olu&#351;an yeni stratejik dengeler T&#252;rk d&#252;nyas&#305;n&#305;n ve bilhassa Orta-Asya'n&#305;n &#246;nem kazanmas&#305;na, b&#246;lgenin tarihi ge&#231;mi&#351;ine derin ilgi ve alaka uyanmas&#305;na sebep olmu&#351;tur. Bununla birlikte ihtiyaca cevap veren, b&#252;t&#252;n T&#252;rk devlet ve topluluklar&#305;n&#305;n tarihlerini bir arada ele alan bir eser yoktur. Genel bir T&#252;rk tarihi kitab&#305;na olan ihtiya&#231; gittik&#231;e artmaktad&#305;r. Bu itibarla, haz&#305;rlad&#305;&#287;&#305;m&#305;z T&#252;rkler adl&#305; bu eser i&#231;erik, yakla&#351;&#305;m, orijinalite, hacim ve yazar kadrosu bak&#305;m&#305;ndan &#246;nceki genel T&#252;rk tarihleri ile k&#305;yaslanamayacak kadar &#246;nemli &#246;zellikler ta&#351;&#305;maktad&#305;r.

T&#252;rk projesi ve eserin haz&#305;rlanmas&#305; hakk&#305;nda da birka&#231; &#246;nemli tespit yapmak yararl&#305; olur kanaatindeyiz. Projeye ba&#351;larken, 2000 y&#305;l&#305; sonlar&#305;nda d&#252;nyada T&#252;rkoloji ara&#351;t&#305;rmas&#305; yapan 6000 civar&#305;nda ara&#351;t&#305;rmac&#305; belirlenmi&#351;tir. Konu plan&#305; ile bilim adamlar&#305;ndan yapabilecekleri katk&#305; sorulmu&#351; ve gelen yaz&#305; teklifleri konu b&#252;t&#252;nl&#252;&#287;&#252;ne g&#246;re kabul edilmi&#351; veya kendilerine konu plan&#305;n da ihtiya&#231; duyulan konular&#305; yazmalar&#305; teklif edilmi&#351;tir. Bu teklif yap&#305;l&#305;rken ara&#351;t&#305;rmac&#305;n&#305;n uzmanl&#305;k alan&#305;na ehemmiyet verilmi&#351;tir. Eser tamamen sipari&#351; &#252;zerine yaz&#305;lan ara&#351;t&#305;rma yaz&#305;lar&#305;ndan olu&#351;mad&#305;&#287;&#305; i&#231;in ayn&#305; konuda benzer yaz&#305;lar da taraf&#305;m&#305;za ula&#351;m&#305;&#351;t&#305;r. Bu yaz&#305;lar, bilimsel &#246;l&#231;&#252;lere uygun olduklar&#305; halde tekrara d&#252;&#351;memek i&#231;in yay&#305;nlanamam&#305;&#351;t&#305;r.

Bu a&#231;&#305;klamalar &#305;&#351;&#305;&#287;&#305;nda iddia edebiliriz ki, eksiklerine ra&#287;men T&#252;rkler adl&#305; bu eserimiz, evrensel nitelikte, bilimsel ara&#351;t&#305;rma metotlar&#305;na uygun, T&#252;rk tarihinin b&#252;t&#252;n&#252;n&#252; dil, tarih, k&#252;lt&#252;r, sanat, dil ve edebiyat gibi farkl&#305; a&#231;&#305;lardan ve bir b&#252;t&#252;n halinde ele alan yegane eserdir. Bu anlamda, T&#252;rk milletinin d&#252;nya tarihindeki yerini ve &#246;nemini ortaya koyarak, gelecek bilimsel &#231;al&#305;&#351;malara &#305;&#351;&#305;k tutacakt&#305;r.
-Kemal &#199;i&#231;ek-
(Giri&#351;'ten).

Edit&#246;rler:
Hasan Celal G&#252;zel
Prof. Dr. Kemal &#199;i&#231;ek
Prof. Dr. Salim Koca

Yay&#305;n Kurulu:
Yay&#305;n Kurulu Ba&#351;kan&#305; Prof. Dr. Yusuf Hala&#231;o&#287;lu
Yay&#305;n Dan&#305;&#351;man&#305; Porf. Dr. Halil &#304;nalc&#305;k

Dan&#305;&#351;ma Kurulu Ba&#351;kan&#305;:
Prof. Dr. Abd&#252;lhaluk &#199;ay
<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
</div>

Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок:

Просмотров: 2366
Рейтинг:
  • 3
MySQL ERROR [query]: *** (you don't have a permission to see this error) ***