Beyaz Kale
<b>Beyaz Kale</b>Author: Orhan Pamuk
Publisher: İletişim Yayınları
Publication date: 2007
Number of pages: 199
Format / Quality: Pdf/Doc
Size: 722.06 Kb/598.02 Kb
Language:Turkish
Цитата:
Beyaz Kale'nin hayâletimsi ilk hayâli, sanırım Cevdet Bey ve Oğulları bittiği zaman aklımda vardı: Birgeceyansı , mavi sokaklardan çağrılı olduğu saraya yürüyen bir kâhin. Kitabın adı da buydu o zamanlar. İyi niyetle, 'bilim'le işe başlayan Kâhin'im, pek bir heyecanla karşılanmayan bu bilgisini Saray'a kabul ettirebilmek için hiç de sevmediği, ama astronomi merakı yüzünden kolayca öğrendiği müneccimlik sanatını önce istemeyerek uyguluyor, sonra da kehânetlerinin getirdiği güç ve iktidarla başı dönünce dolaplar çevirmeye başlıyordu. Gerisini bilmiyordum. O sıralarda, aklıma gelip duran bu 'tarihî' konulardan çekindiğim, kendimin de, başkalarının da sıksık sorduğu şu sorudan tedirgin olduğum için, düşünceyle onu harekete geçirebilecek kadar ilgilenmedim: Niye tarihî romanlar yazıyorsunuz?
Daha önce, 23 yaşımdayken, üç tarihî hikâye yazmıştım, Cevdet Bey için de 'tarihî' diyorlardı; bu sorunun cevabı sanki benim edebî zevklerimle değil de ruhsal eğilimlerimle ilgili olmalıydı : Küçükken, sekiz yaşındayken, diye sanki açıklamam gerekiyordu, her şeyin birbirini tekrar ettiği ve radyonun hep aynı zırıltıları çaldığı bizim kattan karanlık mobilyaların kararttığı babaannemin katına çıktığım bir gün, Amerika'dan hiç dönmeyen doktor amcamın tozlu tıp kitapları ve sararmış eski gazeteler arasında Reşat Ekrem Koçu'nun hazırladığı büyük ve resimli bir kitap geçti elime. Böylece her gün saatlerce tozu alınan karanlık apartman katında tozlar gölgeler gibi gene birikirken, ben, fuhşa alet oldukları düşünüldüğü içinAzapkapı'daki maymuncu dükkânlarından alınarak ağaçlara asılan biçare maymunların hikâyesini okurdum. Öfkeli çamaşırmakinasıyla birlikte herkesin bir kaynar su ve arapsabunu öfkesine kapıldığı çamaşır günlerinde bir deliğe sıkışır, vebaya yakalanarak cezalanan Melek Girmez Sokağı'nın fahişelerinin karakalem resimlerine bakardım. Koridordaki sarkaçlı saatler yeni bir saat başını sabırla beklerken, ben sabırsız bir korkuyla, kolları bacakları kırılarak bir topun ağzına yerleştirilip bir gülle gibi göğe fırlatılarak idam edilen suçlunun hikâyesine dalardım. Yazdığım ilk tarihî hikâyelerden birini okuyan bir eleştirmen, benim günün önemli sorunlarından kaçmak için tarihe sığındığımı söylemiş.
<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок: