Imam Tirmizi - Sunan-i Tirmizi - 2004
<b>Sünen-i Tirmizi - 2004</b>Author: İmam Tirmizi
Translator:Abdullah Parlıyan
Publisher: Konya - 2004
Format / Quality: Chm
Size: 1,6 Mb
Language:Turkish
Цитата:
Sünen-i Tirmizi (Arapça: سُـنَن الترمذي): İslam literatüründe en güvenilir hadis kitapları olarak kabul edilen altı kitaptan (Kütüb-i sitte) biridir.
Müellifi, Orta Asya şehirlerinden Tirmiz (Termiz, Türmiz) şehrine nisbetle anılan meşhur hadis alimi İmam Tirmizi'dir. İmam Tirmizi'nin tam adı Ebu İsa Muhammed bin İsa ibni'd-Dahhak'tır.
Asıl adı el-Camiu's-Sahih olan bu eser, müellifine nisbetle Sünen-i Tirmizi olarak anılır.ÖNSÖZ
اعوذ بالله من الشيطان الرجيم بسم الله الرحمن الرحيم
الحمد لله رب العالمين والصلاة والسلام على رسولنا محمد وآله وأصحابه أجمعين
“Sözlerin en hayırlısı Allah’ın sözü, Allah’ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı ise Muhammed (s.a.v.)’in yoludur.”1 Bu hadisi şerife göre; Müslüman en doğru sözü Allah’ın Kitabından öğrenmek için çalışıp çabalamalı ve en hayırlı yola girebilmek için de Peygamberimiz (s.a.v)’in hadislerini ihtiva eden hadis kitaplarını daima okuyup öğrenmeye çalışmalıdır. 1975 yılında, Tirmîzî’nin Şemâil-i Şerif kitabını bugünkü Türkçe’ye aktarmıştık, Nevevî’nin 40 Hadis ve Riyazü’s Salihin’den sonra Şimdi de yine Tirmîzî’nin Sünen-i (sahihi) ni Türkçe’ye çevirimiz, Allah’ın yardımıyla sizlerin eline ulaşmış bulunmaktadır. Yusuf sûresi 76. ayeti sonunda Rabbimiz: “… Her bilgi sahibinin üzerinde, her şeyi bilen Allah vardır.” buyurmaktadır. Bu sebeple bu çalışmamızda da mutlaka hata ve eksiklerimiz olacaktır. İnsanız, beşeriz şaşabiliriz. Hatalar bizim doğrular Allah ve Rasûlüne aittir. Hatalarımız tarafımıza bildirilirse düzelteceğimizi bildirir, Hz. Ömer’in şu sözünü hatırlatırım: “En sevdiğim insan bana kusurlarımı hatırlatandır.” “En çok hoşuma giden insan da haksız bir iş teklif edildiğinde kendi menfaatine bile olsa tüm gücü ile HAYIR diyebilen kimsedir.”
Pek çok alim tarafından Kütüb-i Sitte denilen altı hadis kitabının üçüncü sırasına yerleştirilen Sünen-i Tirmîzî, kullanım yönünden ve istifadesinin çok olması açısından bazı özellikleri vardır ki bunları şöylece sıralayabiliriz;
Hadisin hemen altında çoğunlukla şu bilgiler verilir:
1- Hadisin başka hangi rivâyet edenler tarafından da rivâyet edildiğini,
2- Hadisin senedinde zikredilmeyen veya fazladan zikredilen raviler olduğunu,
3- Benzeri rivâyetlerin kimler tarafından yapıldığını,
4- Tirmîzî ile aynı çağda yaşayan Buharî’ye hadisin sıhhati veya ravilerin durumları hakkında bilgi edinmek üzere soru sorduğunu,
5- Hadisin senedinde ismi geçen ravinin meşhur ismini, künyesini veya benzer şahıslar varsa hangisinin nereli olduğunu, yaşça hangisinin büyük olduğunu ve güvenilirlik durumlarını,
6- Değişik ravilerin aynı hadisteki farklılıkları ortaya konur,
7- Okundukça karşılaşılacak daha nice açıklamalar gelecektir.
Tercemede takip ettiğimiz yol hakkında da biraz malumat verip sizi kitapla baş başa bırakacağım.
a) Tercümede esas alınan nüsha Ahmed Muhammed Şakir nüshası olup Arapça metin de bilgisayar ortamından nakledilmiştir.
b) Kitap başlıkları “Kitab-ut Tahara” (Temizlik bölümleri) şeklinde tercüme edilmiş olup bab başlıklarına “Bölüm” adı verilmek suretiyle bazen soru şeklinde bazen da değişik şekillerde Arapça aslına bağlı kalmadan başlık verilmiştir. Tirmîzî’nin bazen bab (bölüm) diyerek başlık vermeden geçtiği yerlere hadisin içeriğine göre bir başlık konulmuştur. Hadisin metninden hemen sonra açıklama bölümünde: “Kale Ebû İsa (Ebû İsa diyor ki)” denilen yerleri sadece � Tirmîzî: diyerek açıklamayı verdik. Yine açıklama bölümünde hadisi rivâyet edenler sayılıp sonunda …Peygamber (s.a.v)’den denilen yerlerde ise tekrar gibi olacağından dolayı “…Peygamber (s.a.v)’den” denilmemiştir. İlk ravide (r.a.) denmiş diğer sahabe ve tabiin isimleri geçtiğinde dile ağırlık olacağı için (r.a.) denmemiştir.
Rasûlullah ve Peygamber denildiğinde de mutlaka (s.a.v.), denmiştir. Oğul manasına gelen İbn kelimeleri çoğunlukla (b.) olarak gösterilmiştir. Bab’lar bölüm olarak isimlendirilmiştir.Arapça aslında kitap başlıklarının baş tarafına konulan bazen besmele ve “an rasûlillahi sallallahü aleyhi vessellem” ifadeleri Arapçalarından çıkarılmıştır.
Okuyucuya kolaylık olması için bir sahife Arapça metin diğer sahife Türkçe olarak düzenlenmiş, böylelikle de arzu edenlerin karşı sahifeden arapçasına bakmaları kolaylaştırılmıştır.
Her hadisin tercümesinin altına o hadisin başka hadis kitaplarımızdan Buharî, Müslim, Ebû Davut, Nesei, İbn Mace, Darimi ve Muvatta isimli hadis kitaplarının kitap ismi bab (bölüm)numarası verilmek suretiyle Ahmed b. Hanbel’in müsnedinden ise “Dâr-u Ihyâ-üt Tûrâs el Arabî” baskısı olan 9 ciltlik (son iki cildi fihrist) 27100 hadisten oluşan ve “Rıyaz Abdullah Abdulhâdî” tarafından hazırlanıp tertip edilen baskı esas alınarak o baskıdaki numaralamaya göre hadis numaraları yine bilgisayar ortamından alınarak verilmiştir. Bu tahriç çalışmalarımız bilgisayar ortamındaki Sahr programı ile CONCORDANCE ismi verilen, el Mu’cemül müfehres li elfaz-ıl hadis-in nebevî isimli kitap esas alınarak kitap adı ve bab numaraları verilmek süretiyle yapılmıştır. Türkiye’deki Buhari, (Ötüken); Müslim, (Sönmez); Ebû Davud, (Şamil); İbn Mace, (Kahraman); Nesai, (Kalem); Muvatta, (Beyan); Darimi, (Madve) baskılarına da uygun hale getirilmiştir. Aynı hadisi bu kitaplardan bulmak isteyenlere de kolaylık sağlanmıştır.
Ayrıca hadis okuyucusu ve araştırıcısına faydalı olmak için özet hadis usulü bilgileriyle ayet ve hadislerde geçen ölçü birimlerinin çağdaş ölçüler cinsinden bir değerlendirmesi ve fıkıh kitaplarımızdaki uzunluk, ağırlık ve hacim ölçüleri de sunulmuştur.
Tashih, tahriç ve dizgi aşamasında emeği geçen başta oğlum Muhammed Ali’ye ve tüm kardeşlerimize teşekkürü bir borç bilir hepsine Allah razı olsun derim.
Bu çalışmalarımızda da Müslümanlara faydalı olmuş isek bu fayda Allah yardımı sebebiyledir.
Tüm hata, kusur ve yanlışlar bize, doğrular ise Allah ve Rasûlü’ne aittir.
Çalışma gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi Allah’tandır.
رَبَّنَا لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا …
“... Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi bu gerçekten bir daha saptırma...” (3 Al-i İmran 8)
Abdullah PARLIYAN
1 Şubat 2004
10 Zilhicce 1424
KONYA
<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок: