Hz. Mevlana'nin Dusunce Dunyasindan - Makaleler - 2005

19.03.09 | Xurshid

http//photoload.ru/data/c9/e5/c2/c9e5c2b59d988fe1070e744041ea0e.jpg

<b>Hz. Mevlana'n&#305;n D&#252;&#351;&#252;nce D&#252;nyas&#305;ndan - Makaleler - 2005</b>
Derleyen:Dr.Nuri Simcoklor
Publisher: Konya - 2005
Format / Quality: Pdf
Size: 16,4 Mb
Language:Turkish

Цитата:
&#304;sl&#226;m medeniyetine mensup en &#246;nemli mutasavv&#305;f ve m&#252;tefekkirlerden biri olan Mevl&#226;n&#226; Cel&#226;ledd&#238;n-i R&#251;m&#238; Allah a&#351;k&#305;n&#305;n, Peygamber sevgisinin, insana sayg&#305; ve ho&#351;g&#246;r&#252;n&#252;n tims&#226;lidir.

Bilindi&#287;i gibi Arap&#231;a “medeniyyet” kelimesi, “med&#238;ne” ile ayn&#305; k&#246;ktendir. Med&#238;ne, &#351;ehir; medeniyet ise &#351;ehirli olmak demektir. Bir &#351;ehri il&#231;eler, semtler, mahalleler, sokaklar ve nihayet evler olu&#351;turur. Medeniyeti bu anlam&#305;yla d&#252;&#351;&#252;n&#252;rsek &#351;&#246;yle bir benzetme yapabiliriz: B&#252;y&#252;k izler b&#305;rakan insanlar&#305;n yazd&#305;&#287;&#305; her eser bir bina gibidir. Bir &#351;ehirde birbirinden farkl&#305; ve hi&#231;bir m&#252;&#351;terek noktas&#305; olmayan binalar olmaz. Genellikle &#252;lkenin ve &#351;ehrin karakteristi&#287;ine uygun yap&#305;lar bir arada, ortak bir ruhla bulunur. Binalar&#305;n, &#351;ehirlerde oturan insanlar&#305;n inan&#231;lar&#305;na, k&#252;lt&#252;rlerine, de&#287;er yarg&#305;lar&#305;na g&#246;re kesi&#351;me noktalar&#305; bulunur. Ayn&#305; medeniyetin bir mensubu olan Mevl&#226;na da eserleriyle bir bina dikmi&#351;tir; t&#305;pk&#305; binlerce &#304;sl&#226;m d&#252;&#351;&#252;n&#252;r&#252;n&#252;n dikti&#287;i binalar gibi. E&#287;er biz Hz. Mevl&#226;na’y&#305; m&#252;stakil, eserlerini de nev’i &#351;ahs&#305;na m&#252;nhas&#305;r olarak kabul edersek, bir &#351;ehirde di&#287;erlerinden apayr&#305;, fakat o &#351;ehrin k&#252;lt&#252;r&#252;ne ait oldu&#287;u iddia edilen bir binan&#305;n olabilece&#287;ini kabul etmemiz gerekir.

Hz. Mevl&#226;na, kendisi gibi sayg&#305;de&#287;er, k&#305;ymetli ve aziz binlerce se&#231;kin insandan olu&#351;an zincirin bir halkas&#305;d&#305;r. Bizim i&#231;in &#231;ok de&#287;erli ve &#246;zeldir; g&#246;nl&#252;m&#252;zde m&#252;stesn&#226; bir yeri vard&#305;r; ama b&#252;t&#252;n&#252;n bir par&#231;as&#305;d&#305;r. B&#246;yle de&#287;erlendirmezsek birileri &#231;&#305;kar, “Bu zat, m&#252;stakil bir d&#252;&#351;&#252;n&#252;rd&#252;r” der ve hem bizim d&#252;&#351;&#252;nce d&#252;nyam&#305;zdan birini al&#305;p koparm&#305;&#351;, hem de ger&#231;e&#287;e ihanet etmi&#351; olur. Bug&#252;n bat&#305;da, Mevl&#226;na’n&#305;n pek &#231;ok kimse taraf&#305;ndan m&#252;sl&#252;man kimli&#287;iyle tan&#305;nmad&#305;&#287;&#305;n&#305;, hatta bat&#305;l&#305; bir &#351;air olarak bilindi&#287;ini hat&#305;rlatmak isterim.

Sonra, insan mutlak manada m&#252;kemmel bir varl&#305;k de&#287;ildir ki b&#252;t&#252;n bir hayat, tek bir ki&#351;iye g&#246;re tanzim edilsin. &#304;nsano&#287;lunun hakikat aray&#305;&#351;&#305;nda esas olan, inan&#231;lar ve davalard&#305;r; &#351;ah&#305;slar de&#287;il. &#199;&#252;nk&#252; Cen&#226;b-&#305; Hak, mutlak manada m&#252;kemmelli&#287;i kimseye vermemi&#351;tir; ebed&#238;li&#287;i vermedi&#287;i gibi… Nihayet Hz. Mevl&#226;na’ya g&#246;re de kusursuz insan olmaz. Her insan&#305;n eksi&#287;i, gedi&#287;i vard&#305;r ve insano&#287;lu bu eksikleri gidermek; kem&#226;le erip Y&#252;ce Yarat&#305;c&#305;’y&#305; bilmek, tan&#305;mak ve ona g&#246;re kullu&#287;unu tanzim etmek i&#231;in varl&#305;k sahnesindedir. (Mes. Nich. Metni ve &#304;zbudak Terc.1/3210 vd.) O, Mesnevi’de insandan y&#252;zde y&#252;z sal&#226;h istemenin de imk&#226;ns&#305;z bir &#351;ey oldu&#287;unu belirtir. (1/1998-1999) Mevl&#226;na, Mesnevi’nin ba&#351;lar&#305;nda nefis bir &#252;sl&#251;pla insan&#305; i&#231;inde maden filizi bulunan bir kaya par&#231;as&#305;na benzetiyor (1/332-333) ve diyor ki biz bir maden cevheri gibiyiz. Alt&#305;n, g&#252;m&#252;&#351; taraf&#305;m&#305;z var; ancak hi&#231;bir i&#351;e yaramayan taraflar&#305;m&#305;z da var. Biz bir potada eriyip ayr&#305;&#351;mad&#305;k&#231;a safla&#351;mam&#305;z m&#252;mk&#252;n de&#287;il. &#304;nsan budur; beraberliklerimiz, dostluklar&#305;m&#305;z da ancak bu ger&#231;e&#287;i bilip kabul etti&#287;imiz oranda devam edebilir.
Ba&#351;a d&#246;necek olursak, bir m&#252;tefekkirin d&#252;&#351;&#252;nce d&#252;nyas&#305;n&#305; ele al&#305;rken ait oldu&#287;u k&#252;lt&#252;r ve medeniyeti vurgulamak, zar&#251;r&#238; bir durumdur. Medeniyet, k&#252;lt&#252;rel bir yap&#305;y&#305; en geni&#351; &#231;er&#231;evesiyle izah eden kavramd&#305;r. Ve bir ki&#351;inin, &#252;zerindeki bir&#231;ok farkl&#305; etkiyi tahlil etmeden, fikir d&#252;nyas&#305;n&#305; hakk&#305;yla ortaya koyabilmek m&#252;mk&#252;n de&#287;ildir.

<div align="center">
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
</div>

Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок:

Просмотров: 2602
Рейтинг:
  • 0