Hz. Mevlana'nin Eserleri - Yakup Safak
<b>Hz. Mevlana'nın Eserleri </b>
Author: Yakup Şafak
Publisher: T.C. Konya Valiliği
Publication date:2005
ISBN: 975-585-516-5
Number of pages: 104
Format / Quality: PDF
Size: 6,6 Mb
Language:Tukish
Цитата:<div align="center">
Dünyada Allah aşkının müstesna temsilcilerinden biri olan Mevlâna’nın binlerce manzûmeden oluşan Dîvân-ı Kebîr’i genel olarak ezelî ve ebedî sevgiliye övgü ve yakarışlarla doludur. Ancak buradaki manzûmeler, daha çok klâsik şiirin retoriğine uygun olarak aşkın zorluklarını ve özlem derdini anlatma; sevgiliyi kâh övme, kâh sitem etme ve yakarma şeklinde tezâhür etmektedir. Buna karşılık Mesnevi’de doğrudan anlatım daha bir öne çıkar; zaten bu eser, Hüsameddin Çelebi’nin ricası üzerine, kendilerine tâbi olan insanların tasavvufî konuları anlaması için kaleme alınmıştır.
Mesnevi’de en fazla zikredilen ve örnek gösterilen kişiler, şüphesiz peygamberler ve velilerdir. Hz. Mevlâna, onları Hakk’a ve hakikate doğru büyük yürüyüşte, aynı misyonu taşıyan önderler olarak vasfeder ve “Her peygamberin, her velinin bir mesleği, bir usûlü vardır; fakat hepsi seni Hakk’a ulaştırdığına göre birdirler”der. (1/3086) O’nun ifadesince “Peygamberler, gizli şeyi bilip seni de o şeyden âgâh eden kimselerdir. Onlar, cihan halkının görmediği şeyleri görmüşlerdir. (3/2960) Peygamberlerin bizim üzerimizde hakları çoktur; çünkü bizim sonumuzdan haber vermişlerdir.(6/3770) Onlardan daha öğütçü, daha güzel sözlü kim vardır? Nefesleri taşa bile tesir eder.” (5/1534) “Velî, Allah güneşinin nuruna delildir. Bu yolda bu delil olmaksızın yürüme; Halil Peygamber gibi ‘Ben batanları sevmem’ de. (1/425-426) Allah, velîleri, âlemlere rahmet olmak üzere yeryüzüne getirmiştir. (3/1804) (Velî) kendi varlığından ölmüş, Allah ile dirilmiştir. Onun için ilâhî sırlar, onların iki dudağı arasından çıkıp durmaktadır.” (3/3364)
Hz. Mevlâna, gerek Dîvân-ı Kebîr’de, gerekse ilk beyitlerinden itibaren Mesnevi’de tasvir ettiği; ıstıraplarını, tehlikelerini, güzelliklerini dile getirdiği ilâhî yolculukta Peygamber Efendimizin müstesna yerini de her vesileyle dile getirir; onun rehberlikteki eşsiz misyonunu daima vurgular: “Muhammed (a.s.)’ın nuru, milyonlarca parçaya ayrıldı da baştan başa iki dünyayı kapladı. (DK.3/189) Taze baht dostumuz, can vermek işimiz gücümüz; kervanbaşımız da dünyanın övündüğü Mustafa (a.s.) bizim. Ay bile ay yüzünü gördü de dayanamadı, yarıldı; ona aşağılık bir kul, bir köle kesildi de bu bahtı öyle buldu ay.” (DK.4/358)
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Уважаемый пользователь, вам необходимо зарегистрироваться, чтобы посмотреть скрытый текст!
Поделитесь записью в соцсетях с помощью кнопок: